Marilyn - Ümit Manay

Marilyn - Ümit Manay

Tam hatırlamıyorum ama onu gördüğümde on yedi yașlarındaydım. Yağmurlu bir günde sokakta ellerim ceplerimde, bir șarkıyı mırıldanarak dolașıyordum. İnșaat ișçilerinin az ileri de bıraktığı bir düzine borunun içinden acı acı kedi miyavlamaları geliyordu. Bașımı eğip baktığımda yağmurdan ıslanmıș, tir tir titreyen beyaz üzerine siyah ve turuncu lekeleri olan çelimsiz bir kediyle karșılaștım. Elimi almak için uzattığımda ise; sağlam bir tırnak darbesiyle geriye püskürtüldüm. Eve gidip bir parça sosisle yanına tekrar geldim. Belki bu hınzırı kandırırım diye borunun içine uzattım elimi ama nafile. Yine bir uyarıyla karșılaștım. Hasta olmadığı, hala direnci yüksek bir savașçı olduğu belliydi. Ama sosisin cezbedici kokusuna fazla dayanamamıș olacak ki, kendiliğinden borunun içinden çıkıp kuyruğunu havaya dikip, barıș bayrağını kaldırdı.

Kimi kimsesi olmadığı için hemen evime aldım onu. Sobanın yanında güzelce kuruduktan sonra, buzdolabına bakıp miyavlamaya bașladı. Karnının acıktığı belliydi. Sosislerden birkaç tane daha yedikten sonra garip sesler çıkararak (sanırım kendince teșekkür ediyordu) uykuya daldı. Ertesi sabah burnumda hafif bir kașıntıyla uyandırıldım. Sanki birileri “Ümit kalk ve bana yemek hazırla” der gibiydi. Gözlerimi açtığımda o karșımdaydı... Gözlerini bana dikmiș; “bu saate kadar uyunur mu hiç” diyen bir anne gibi bana bakıyordu. Kalkıp yemeğini kabına koydum. Yemekten sonra uzun bir temizlik bașladı saatlerce tüylerini yalayıp durdu. Ben de kendime sabah kahvemi yaparken bu hanım kızın (yeni ev arkadașım kızdı) ismini ne koyacağımı düșünmeye bașladım.

Hanım kız, Evin içinde kıvırta kıvırta dolașırken aklıma 70’lerin ünlü güzel kadınlarından Marilyn Monroe geldi. Evet dedim. Onun adı Marilyn olmalı...O günden sonra adı Marilyn kaldı.

Zaman geçtikçe onun serpilip büyüyüșünü izliyordum. Marilyn, sakin mırıltılı bir ev kedisi olmayı reddedip, ormanlardan kopup gelen ilkel ataları gibi avlanma ve çalma içgüdülerini asla bırakamadı. Bir sabah yatağımda gözlerimi açtığımda ne acıdır ki, küçük donmuș rengarenk bir kușla uyandım. Nereden bulmuștu nasıl yakalamıștı hala bilmiyorum. Bu güzelim kușu nasıl yakalamıștı. İlk günler bu kuș muhabbeti yüzünden aramıza büyük soğukluklar girdi. Kabul edemiyordum... Evinizde beslediğiniz kediniz size “minnoș” “mırnav” ya da “uslu kedicik” olarak gelir. Ben de o bakıș açısından bir türlü kurtulamadım.

Zaman geçti Marilyn bebeklerini doğurdu. Ve o kadar iyi bir anne oldu ki... Vay be bu cadıdan anne de oluyormuș dedirtti bana. Aramızda mesafeli bir ilișki de olsa o ilișkiyi kullanarak kendini bana hep sevdirtti ama sadece baș bölgesini geri kalan kısımlara dokunmaya kalktığımda hep uyarı hep tıslama ya da havaya kalkmıș bir pati... Hayatımın ikinci kadınıydı Marilyn. Annem ve benim ortak çocuğumuz gibiydi. 4 yașında havaların ağır yağıșlı olduğu bir günde Marilyn eve gelmedi. 3 gün bekledik gelmedi...

Endișelenmeye bașlamıștım. Dıșarı bile çıksam günde iki kez annemi arayıp “Marilyn geldi mi?” diye soruyordum. Ve o acı gerçekle yüzleșmem çok zaman almadı. Marilyn’i kullanmadığımız boș evin içinde buldum. Ölmüștü. Kasık bölgesinde bir yara vardı. Ve gözleri kapalıydı. O an dünyanın bașıma yıkıldığı an oldu. Uzun bir süre kendime kabul ettiremedim...

Kedi sevmeyenler bilmezler. Kedi bakanlarla kedileri arasında bir bağ vardır. Bu bağ anneyle çocuğun bağı gibidir. O bağ kopmuștu aramızda... Marilyn’den geriye sarı sarman bir yavrusu kaldı.

Adını Rüzgar koydum. Hala bana emanet...

10/02/2021

Keditörün Önerisi

KEDİM SU KUSUYOR!

14.07.2023

KEDİM SU KUSUYOR! Kedilerin nadiren su kusması alışılmadık bir durum değildir, ancak ...

Kediler Alemi

Kahraman Kedi Bandit

08.08.2022

ABD'nin güneydoğusundaki Mississippi eyaletinde "bekçi kedisi", evinin soyulmasını önledi. ...

Sezgin Kaymaz ile Söyleşi

02.07.2020

“Okuyan toplumların evinde daha çok hayvan var, daha hoşgörülü, daha barışseverler ve ...