YENİLER >

Kırgızistan’da Bir Kedi: ‘İki’ - Işın Selin

Bir kenara sinmiş, acıdan gözlerindeki ışık sönmüş daha altı aylık bir kediydi ‘İki’. Onu bulduğumda yaralıydı. Canını acıtmamak için önce ona mama ve su verdim. Mamayı çiğnemeden yuttuğunu görmek, beni oldukça üzdü. O kadar acıkmıştı ki, karnındaki yarasıyla hayatta kalmak için çırpınıyordu. İşte İki ile o gün yollarımız böyle kesişti. Neden mi adı İki?

Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te bir kedi olmak, çokta kolay değil. Kışları aşırı soğuk, yazları aşırı sıcak geçen bir memlekette kedi olmak, hayata karşı mücadele vermek demektir. İki ile bundan dört sene önce bir ağaç dibine sinmiş, neredeyse gözükmeyecek kadar zayıf bir halde karşılaştık. Dikkatlice eğilip baktığımda karın bölgesinde, büyük bir yarası olduğunu fark ettim. O kadar bitkin, o kadar halsizdi ki… Önce ona dokunmakta tereddüt ettim. Çünkü yarası büyüktü, canı acıyabilirdi. Hemen mama ve su verdim. O kadar acıkmış ki mamayı çiğnemeden yuttuğunu görmek, beni derinden üzdü.

Onun için neler yapabilirdim? Hemen evimde bulunan kedi çantasını alıp geldim ve ona zarar vermeden içine koyup, veterinere götürdüm. O an fark etmemiştim ancak bacağında da büyük bir yara vardı. Veteriner hekim tümüyle ilgilendikten sonra tedavisinin 1 ay kadar sürmesi gerektiğini ve her gün kliniğe gelmemiz gerektiğini söyledi. Veterinerden çıkıp, İki ile eve geldik. O sıra daha adını koymamıştım.

İki mutlu, ben mutlu!

Her sabah 7'de veteriner kliniğine gidiyoruz. İki yavaş yavaş iyileşiyor hatta evde oyunlar bile oynuyoruz. O mutlu, ben mutlu yaşıyoruz derken hiç fark etmediğimiz bir şey oldu! Veteriner hekim İki’nin hamile olduğunu, hatta çiftleşirken bu şekilde yara aldığını söyledi. Bebekler geldi, gelecek derken tam 58 günün sonunda, 5 tane birbirinden tatlı bebek dünyaya geldi. İki doğum anında hep yanında bulunmamı istedi. Çünkü artık ikimizin arasında kuvvetli bir güven bağı ve dostluk vardı. Bebeklerle 4 ay geçirdikten sonra, gerçekten onları sevebilecek insanlar, yeni yuvalar buldum. Takipte kalacağımı belirterek onları emanet ettim...

Adı ‘İki’

Yaklaşık iki yılı ‘İki’ ile beraber geride bırakmıştık. Adını ‘İki’ koymamın sebebi, ‘Yuki’ adında bir kedim olması ve evin ikinci kedisi olarak gelmesiydi. Japonca’da ise ‘gitmek’ anlamına geliyordu. Bizde onunla her gün gittiğimiz veteriner kliğini unutmadık. O kadar akıllı, o kadar sakin bir kediydi ki İki.

Ne yazık ki iki yılı beraber geçirdik ancak o büyük bir hastalığa yakalandı. Adı gibi evin ikinci kedisiydi ve ömrü iki yıl kadar yetti. Onu kaybettiğimde yaşadığım acıyı anlatmam pek mümkün gözükmüyor. Tarifsiz bir durum...

Şunu söylemek isterim ki; sokakta karşılaştığımız yardıma muhtaç hiçbir hayvana arkamızı dönüp gidemeyiz. Yaşadığımız dünyada sorumluluklarımız ihtiyacı olan bir hayvana yardım etmekle başlar. Onların karşımıza ne zaman, nerede çıkacağını asla bilemeyiz.

İçinizdeki hayvan sevgisi bol olsun!