Sahibinin Kanser Olduğunu Hisseden Kahraman Kedi
27.04.2023Norveç'te kedisinin davranışlarından şüphelenip doktora giden ve kanser olduğunu öğrenen ...
Genel Yayın Müdürümüz Veteriner Hekim Dr. Tarkan Özçetin, Kedici dergisinin Türkiye’deki okuyucuları için tüm dünyada kedilerin yaşam süresini iki katına çıkaracağı ifade edilen AIM proteinini bulan Prof. Dr. Toru Miyazaki ile Japonya’daki laboratuvarında bir araya gelerek AIM proteinini ve kedilerin yaşam süresine yapabileceği katkıları konuştu. Toplamda üç bölüm halinde yayınlayacağımız röportaj serimizin ilk bölümü yayında.
Veteriner Hekim Dr. Tarkan Özçetin, ilk bölümde AIM proteini ile tanışma hikâyesini anlatıyor ve kendisini daha yakından tanımak için Prof. Dr. Toru Miyazaki’ye sorular yöneltiyor.
Prof. Miyzaki, AIM proteini ile kedilerde böbrek hastalıklarının önlenebileceğini, hatta yaşam sürelerinin uzayabileceğini ifade ediyor ve ekliyor: “Bu araştırmalar, kediler için bir çığır açtı ve dünya genelinde kedi dostlarımız için umut ışığı oldu.”
1.
BÖLÜM: KEDİLERİN ÖMRÜNÜ UZATACAK PROTEİNİ
BULAN PROF. TORU MİYAZAKİ KİMDİR?
Toru Miyazaki ismini duymam bundan yaklaşık 3 yıl öncesine
dayanıyor. Daha doğrusu ilk duyduğum şey AIM isimli bir protein olduğu ve bu
proteinin kedilerin ömrünü 2 katına çıkaracağıydı. Haber Japonya’dan geldi,
Japonya’da yaşayan bir Türk vatandaşından. Tahmin edeceğiniz üzere kendisi bir Kedici.
Yeri gelmişken biz Kediciler arasında adı konulmamış global bir ağın
varlığından da sizleri haberdar etmek isterim. Kediciler, teknolojinin ve
sosyal medyanın katkısı ile bu ağ sayesinde bilgi alışverişinde bulunuyorlar.
Benim de bir şekilde dahil olduğum bu ağ sayesinde kedilerle ilgili dünyadaki
gelişmelerden anında haberdar olabiliyoruz.
Benimle paylaşılan haberde Japon bir profesörün kedilerin
ömrünü 2 katına çıkaracağını yazıyordu. Hatta mucidi olduğu ürünün kedi ömrünü
30 yıla çıkaracağını iddia ediyordu. İlk başta çok inandırıcı gelmedi. “Asparagas
bir haberdir”, diye düşündüm. Ancak diğer taraftan içimde bir merak da uyanmadı
değil. İşin içinde hem Japon hem de profesör olan biri vardı. Alelade birisi
olmadığı kesindi. Başladım araştırmaya. Profesör ile ilgili Batılı nerdeyse hiçbir
kaynağa ulaşamadım. Daha doğrusu “Nature Medicine” gibi saygın bilimsel
dergilerde onlarca makalesi, yüzlerce atfına rağmen Batılı medyada ilginç bir
şekilde sadece yüzeysel haberler yapılmıştı.
Buluşu ile ilgili de birkaç sosyal medya hesabı dışında
doyurucu bilgi yoktu. Merakım gittikçe arttı. Bu aşamada kırk yıllık dostum
devreye girdi. Kendisi Türkiye’de Japonya denince akla gelen ilk isimlerin
başında. Onun sayesinde Japon profesör ve mucidi olduğu ürün ile ilgili
araştırmaları Japonya'daki bağlantılar ve Japon kaynaklarından yapma imkânı
buldum. Araştırdıkça merakım artıyor, merakım arttıkça araştırmaya devam
ediyordum. Gerçekten Japon profesör devrim niteliğinde bir protein, daha
doğrusu amino asit keşfetmişti. Şu an için sadece kediler üzerinde çalışıyor
olabilir ancak gelecekte tüm insanlığın kaderini değiştirecek bir buluştan
bahsediyorum.
Ön çalışmalar bitmişti. Bundan sonraki hedefim Japon
profesör ile iletişime geçmek ve Kedici dergisi için bir röportaj
yapmaktı. İşin en zor kısmı meğer
burasıymış. Uzun süre yazıştım, bekledim hatta taciz bile ettim denebilir.
Bilenler bilir Japonlar kolay iletişime geçilebilen insanlar değil. Her şeye
şüpheyle yaklaşıyorlar ve birisine güven duymaları zaman alıyor. Son ana kadar
pes etmedim, Türkiye’deki Kediciler ve kediler için uğraşmaya değerdi ve
nihayet Toru hocayı röportaj vermeye ikna ettim.
Röportajın girişi biraz uzun oldu ama yazmaya kalksam
röportajın hikayesi, kendisini bile geçebilirdi. Bu arada yoğun programı
nedeniyle öyle saatlerce röportaj yapamadığımı da belirtmeliyim. Kendisi
hakkında Japon medyasında çıkan haberleri kullanma izni ve daha geniş zamanda
ikinci bir röportaj sözü alarak konuşmaya başladık.
Toru Miyazaki kimdir? Doğduğunuz günden bugüne sizi
tanıyabilir miyiz?
Japonya’nın Nagazaki Eyaleti’ne bağlı Shimabara Şehri'nde,
1962 yılında dünyaya geldim. Ailem, uzun yıllardır eczacılık sektöründe
faaliyet gösteren bir aileydi. İlk yıllarda, aile işini devralmayı
düşünüyordum. Ancak kaderin bana hazırladığı yol oldukça farklıydı. Tıp eğitimi
aldım; fakat asıl ilgim, hastalıkların ardındaki nedenleri ve çözümleri
araştırmak oldu. “Tedavi edilemez” denen hastalıklarla karşılaştıkça, klinik
tıbbın ötesine geçip, temel bilimler alanına yöneldim. Tokyo Üniversitesi’nden
mezun olduktan sonra, kendimi immünolojiye adadım.
Kariyerimin dönüm noktası, 1992’de Fransa’ya giderek Louis
Pasteur Üniversitesi’nde araştırma yapmamla başladı. Orada edindiğim deneyimler
ve buluşlar, benim için büyük bir ilham kaynağı oldu. O yıllarda, bağışıklık
sisteminin nasıl işlediğine dair pek çok bilgi kazandım. Bu bilgiler ışığında
keşfettiğim Apoptosis Inhibitor of Macrophage (AIM) proteini, hayatımın en
büyük buluşlarından biri haline geldi. Bu protein, vücutta biriken atıkları
temizlemeye yardımcı oluyordu ve zamanla hastalıkların tedavisinde büyük bir
umut kaynağı olarak ön plana çıktı.
Yıllar sonra, AIM’in kediler üzerindeki etkilerini
araştırmaya başladım. Japonya'ya döndüğümde fark ettim ki, kedilerde AIM’in
işlevi, insanlardaki kadar etkili değildi. Bu yüzden böbrek hastalığı kedilerde
çok yaygındı ve çoğu kedi bu hastalığa yenik düşüyordu. Bu gözlem beni harekete
geçirdi. Kedilerde böbrek sağlığını iyileştirecek bir tedavi geliştirmek için
çalışmalara başladım. Zamanla, AIM proteinini kedilere uyumlu hale getirdik ve
bu sayede kedilerde böbrek hastalıklarının önlenebileceğini, hatta yaşam
sürelerinin uzayabileceğini gördük. Bu araştırmalar, kediler için bir çığır
açtı ve dünya genelinde kedi dostlarımız için umut ışığı oldu.
Tabii, bu yolculuk kolay olmadı. Araştırmalarımı yurt
dışındaki çeşitli üniversitelerde sürdürdüm. Hem Amerika hem de Avrupa’da
birçok bilim insanıyla iş birliği yaptım. Fransa’daki Louis Pasteur
Üniversitesi’nden sonra İsviçre’de Basel İmmünoloji Enstitüsü’nde araştırmalar
yaptım. Daha sonra Amerika’ya, Texas Üniversitesi’ne giderek burada çalışmalarımı
devam ettirdim. Her bir görevim, bana yeni bakış açıları kazandırdı ve
keşiflerimi daha ileri taşıdı. Ancak nihayetinde memleketime, Japonya’ya geri
döndüm ve Tokyo Üniversitesi’nde çalışmalarımı yoğunlaştırdım.
Bugün, AIM Tıbbi Araştırma Enstitüsü’nü kurarak bu alanda
daha özgürce çalışmaya ve kediler için başlattığım projeyi insan sağlığına
yönelik tedaviler geliştirmek için genişletmeye devam ediyorum. Yıllardır “tedavi
edilemez” denilen hastalıklar üzerine çalışarak hem insanlara hem de hayvanlara
bir umut ışığı sunmayı başardık. Bu yolculuk hâlâ devam ediyor ve her gün yeni
bir keşif yapmanın heyecanını yaşıyorum. Bilime olan tutkum ve her canlıya bir
faydamın dokunmasını istemem, beni bu yolda ileriye taşıyan en büyük
motivasyonum.
Norveç'te kedisinin davranışlarından şüphelenip doktora giden ve kanser olduğunu öğrenen ...
Zayıflama merkezinden kaçmaya çalışan şişman bir kedinin başarısız girişimi, ayakkabı ...
“Kediler İçin Çevre Zenginleştirme ve Davranış Bozukluğu ...
Yeni turizm elçilerimiz kediler…Kedi sevgimiz, yabancıların dikkatini çekerek sosyal ...
ABD'nin New York eyaletine bağlı Long Island bölgesinde, 2012 yılında kaybolan bir kedi, 10 ...
Kedinizin günde 16-20 saat uyuyabildiğine şahit olmuş olabilirsiniz. Uzun uyku sürelerinde ...
Küçük Bey Çin, Shanghai’daki öğrencilik hayatımda evlat edindiğim Küçük Bey’in ...
Tüm memeli canlılarda olduğu gibi, kulak kedilerde de, işitme ve dengeyi sağlayan anatomik bir ...
“Bilim ve barışın, cahillik ve savaşı sonlandıracağından hiç şüphem yok. Milletlerin ...
Manavgat yangın felaketine seyirci kalamayan Animallia Hayvan Hastanesi ekipleri bölgeye yardım ...
Hamilelik süresi 57 ile 67 gün arasında değişiklik gösteren kedilerin, hamile kalma yaşı ...
Biliyorum ki hiçbir kedici kedisinin sağlığına iyi geleceğini düşünerek kedici ...
Kediler neden dizüstü bilgisayarlar üzerine yatar ya da mırıldar? Kedilerde sık sık ...
Kanada’da soğuktan donmak üzere olan kedi bir evin camını tırmalayarak yardım istedi. ...
Fransa'da bir kedi yeni evini beğenmedi, eski evine dönmek için 600 kilometre gitti. Cocci'nin ...
Bizim patili hikayemiz 4 sene önce başladı. Çocuklarım küçüklükten beri eve kedi ...
Çınarcık Belediyesi, sarman cinsi bir kedinin belediye hizmet binasını ziyarete geldiğini ...
Dünya tarihinde kedi ve kedi severlere yapılmış en büyük kötülük nedir diye ...
Bir köpekle beraber yaşayan biriyseniz altın kuralı unutmayın, hava sıcaksa köpeğiniz de ...
Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerden etkilenen Adıyaman'da ...
31 Aralık’a kadar kedi, köpek ve gelincik gibi evcil hayvanlarına mikroçip taktırmayanlar ...
Bazı insanlar, kedici olmanın ona ömür boyu huzurlu, güvenli ve sevgi dolu bir ortam ...
Sosyal medyaya düşen New York Post’un haberi, bilimsel gerçeklerden kopuk, hayvan karşıtı ...
“Kedileri neden seviyoruz? Tüylü oldukları için mi… "Gerçek" o tüylü patilerinin ...
CHP'li Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, sokak hayvanlarına yönelik yeni projelerini ...
Bu yazımızda, hayatımızı ve evimizi paylaştığımız kedimizle ilgili olası davranış ...
Kedicilerin merakla bekleyip, takipçisi olduğu ‘Hayvanları Koruma Kanunu’ teklifi bugün ...
Kediler hassas duygulara sahip canlılardır. Onların da üzüldükleri olaylar gerçekleşebilir. ...
Birçok araştırma, pandemide hayvan sahiplenme oranlarının inanılmaz bir artışa geçtiğini ...
Evcil hayvanları sokağa terk edilmekten kurtaracak mikroçip uygulaması zorunlu hale geldi. ...
Kedilerimizin karma aşıları hakkında bilgi alırken, veteriner hekimimizden sıklıkla ...
İzmir’deki 6.9 büyüklüğündeki depremde Bayraklı ilçesinde bulunan Karagül ...
Hayvan haklarını savunmak, yasaları düzenlemek, caydırıcı yaptırımlar uygulamak, ...