Kötülük her yerde: İngiltere’de son 5 yılda 550 kedi tüfekle vuruldu
17.09.2024İngiltere’de bir kedinin havalı tüfekle yaralanması haberinden sonra açıklama yapan Kedi ...
Genel Yayın Müdürümüz Veteriner Hekim Dr. Tarkan Özçetin, Kedici dergisinin Türkiye’deki okuyucuları için tüm dünyada kedilerin yaşam süresini iki katına çıkaracağı ifade edilen AIM proteinini bulan Prof. Dr. Toru Miyazaki ile Japonya’daki laboratuvarında bir araya gelerek AIM proteinini ve kedilerin yaşam süresine yapabileceği katkıları konuştu. Toplamda üç bölüm halinde yayınlayacağımız röportaj serimizin ilk bölümü yayında.
Veteriner Hekim Dr. Tarkan Özçetin, ilk bölümde AIM proteini ile tanışma hikâyesini anlatıyor ve kendisini daha yakından tanımak için Prof. Dr. Toru Miyazaki’ye sorular yöneltiyor.
Prof. Miyzaki, AIM proteini ile kedilerde böbrek hastalıklarının önlenebileceğini, hatta yaşam sürelerinin uzayabileceğini ifade ediyor ve ekliyor: “Bu araştırmalar, kediler için bir çığır açtı ve dünya genelinde kedi dostlarımız için umut ışığı oldu.”
1.
BÖLÜM: KEDİLERİN ÖMRÜNÜ UZATACAK PROTEİNİ
BULAN PROF. TORU MİYAZAKİ KİMDİR?
Toru Miyazaki ismini duymam bundan yaklaşık 3 yıl öncesine
dayanıyor. Daha doğrusu ilk duyduğum şey AIM isimli bir protein olduğu ve bu
proteinin kedilerin ömrünü 2 katına çıkaracağıydı. Haber Japonya’dan geldi,
Japonya’da yaşayan bir Türk vatandaşından. Tahmin edeceğiniz üzere kendisi bir Kedici.
Yeri gelmişken biz Kediciler arasında adı konulmamış global bir ağın
varlığından da sizleri haberdar etmek isterim. Kediciler, teknolojinin ve
sosyal medyanın katkısı ile bu ağ sayesinde bilgi alışverişinde bulunuyorlar.
Benim de bir şekilde dahil olduğum bu ağ sayesinde kedilerle ilgili dünyadaki
gelişmelerden anında haberdar olabiliyoruz.
Benimle paylaşılan haberde Japon bir profesörün kedilerin
ömrünü 2 katına çıkaracağını yazıyordu. Hatta mucidi olduğu ürünün kedi ömrünü
30 yıla çıkaracağını iddia ediyordu. İlk başta çok inandırıcı gelmedi. “Asparagas
bir haberdir”, diye düşündüm. Ancak diğer taraftan içimde bir merak da uyanmadı
değil. İşin içinde hem Japon hem de profesör olan biri vardı. Alelade birisi
olmadığı kesindi. Başladım araştırmaya. Profesör ile ilgili Batılı nerdeyse hiçbir
kaynağa ulaşamadım. Daha doğrusu “Nature Medicine” gibi saygın bilimsel
dergilerde onlarca makalesi, yüzlerce atfına rağmen Batılı medyada ilginç bir
şekilde sadece yüzeysel haberler yapılmıştı.
Buluşu ile ilgili de birkaç sosyal medya hesabı dışında
doyurucu bilgi yoktu. Merakım gittikçe arttı. Bu aşamada kırk yıllık dostum
devreye girdi. Kendisi Türkiye’de Japonya denince akla gelen ilk isimlerin
başında. Onun sayesinde Japon profesör ve mucidi olduğu ürün ile ilgili
araştırmaları Japonya'daki bağlantılar ve Japon kaynaklarından yapma imkânı
buldum. Araştırdıkça merakım artıyor, merakım arttıkça araştırmaya devam
ediyordum. Gerçekten Japon profesör devrim niteliğinde bir protein, daha
doğrusu amino asit keşfetmişti. Şu an için sadece kediler üzerinde çalışıyor
olabilir ancak gelecekte tüm insanlığın kaderini değiştirecek bir buluştan
bahsediyorum.
Ön çalışmalar bitmişti. Bundan sonraki hedefim Japon
profesör ile iletişime geçmek ve Kedici dergisi için bir röportaj
yapmaktı. İşin en zor kısmı meğer
burasıymış. Uzun süre yazıştım, bekledim hatta taciz bile ettim denebilir.
Bilenler bilir Japonlar kolay iletişime geçilebilen insanlar değil. Her şeye
şüpheyle yaklaşıyorlar ve birisine güven duymaları zaman alıyor. Son ana kadar
pes etmedim, Türkiye’deki Kediciler ve kediler için uğraşmaya değerdi ve
nihayet Toru hocayı röportaj vermeye ikna ettim.
Röportajın girişi biraz uzun oldu ama yazmaya kalksam
röportajın hikayesi, kendisini bile geçebilirdi. Bu arada yoğun programı
nedeniyle öyle saatlerce röportaj yapamadığımı da belirtmeliyim. Kendisi
hakkında Japon medyasında çıkan haberleri kullanma izni ve daha geniş zamanda
ikinci bir röportaj sözü alarak konuşmaya başladık.
Toru Miyazaki kimdir? Doğduğunuz günden bugüne sizi
tanıyabilir miyiz?
Japonya’nın Nagazaki Eyaleti’ne bağlı Shimabara Şehri'nde,
1962 yılında dünyaya geldim. Ailem, uzun yıllardır eczacılık sektöründe
faaliyet gösteren bir aileydi. İlk yıllarda, aile işini devralmayı
düşünüyordum. Ancak kaderin bana hazırladığı yol oldukça farklıydı. Tıp eğitimi
aldım; fakat asıl ilgim, hastalıkların ardındaki nedenleri ve çözümleri
araştırmak oldu. “Tedavi edilemez” denen hastalıklarla karşılaştıkça, klinik
tıbbın ötesine geçip, temel bilimler alanına yöneldim. Tokyo Üniversitesi’nden
mezun olduktan sonra, kendimi immünolojiye adadım.
Kariyerimin dönüm noktası, 1992’de Fransa’ya giderek Louis
Pasteur Üniversitesi’nde araştırma yapmamla başladı. Orada edindiğim deneyimler
ve buluşlar, benim için büyük bir ilham kaynağı oldu. O yıllarda, bağışıklık
sisteminin nasıl işlediğine dair pek çok bilgi kazandım. Bu bilgiler ışığında
keşfettiğim Apoptosis Inhibitor of Macrophage (AIM) proteini, hayatımın en
büyük buluşlarından biri haline geldi. Bu protein, vücutta biriken atıkları
temizlemeye yardımcı oluyordu ve zamanla hastalıkların tedavisinde büyük bir
umut kaynağı olarak ön plana çıktı.
Yıllar sonra, AIM’in kediler üzerindeki etkilerini
araştırmaya başladım. Japonya'ya döndüğümde fark ettim ki, kedilerde AIM’in
işlevi, insanlardaki kadar etkili değildi. Bu yüzden böbrek hastalığı kedilerde
çok yaygındı ve çoğu kedi bu hastalığa yenik düşüyordu. Bu gözlem beni harekete
geçirdi. Kedilerde böbrek sağlığını iyileştirecek bir tedavi geliştirmek için
çalışmalara başladım. Zamanla, AIM proteinini kedilere uyumlu hale getirdik ve
bu sayede kedilerde böbrek hastalıklarının önlenebileceğini, hatta yaşam
sürelerinin uzayabileceğini gördük. Bu araştırmalar, kediler için bir çığır
açtı ve dünya genelinde kedi dostlarımız için umut ışığı oldu.
Tabii, bu yolculuk kolay olmadı. Araştırmalarımı yurt
dışındaki çeşitli üniversitelerde sürdürdüm. Hem Amerika hem de Avrupa’da
birçok bilim insanıyla iş birliği yaptım. Fransa’daki Louis Pasteur
Üniversitesi’nden sonra İsviçre’de Basel İmmünoloji Enstitüsü’nde araştırmalar
yaptım. Daha sonra Amerika’ya, Texas Üniversitesi’ne giderek burada çalışmalarımı
devam ettirdim. Her bir görevim, bana yeni bakış açıları kazandırdı ve
keşiflerimi daha ileri taşıdı. Ancak nihayetinde memleketime, Japonya’ya geri
döndüm ve Tokyo Üniversitesi’nde çalışmalarımı yoğunlaştırdım.
Bugün, AIM Tıbbi Araştırma Enstitüsü’nü kurarak bu alanda
daha özgürce çalışmaya ve kediler için başlattığım projeyi insan sağlığına
yönelik tedaviler geliştirmek için genişletmeye devam ediyorum. Yıllardır “tedavi
edilemez” denilen hastalıklar üzerine çalışarak hem insanlara hem de hayvanlara
bir umut ışığı sunmayı başardık. Bu yolculuk hâlâ devam ediyor ve her gün yeni
bir keşif yapmanın heyecanını yaşıyorum. Bilime olan tutkum ve her canlıya bir
faydamın dokunmasını istemem, beni bu yolda ileriye taşıyan en büyük
motivasyonum.
İngiltere’de bir kedinin havalı tüfekle yaralanması haberinden sonra açıklama yapan Kedi ...
Ayasofya’nın ünlü kedisi Gli'nin hayatını kaybetmesinin ...
Japonya'daki Aoshima adası artık 'kedi adası' olarak anılıyor. Önceleri fareleri yakalamak ...
Kedim çok zayıf ya da çok kilolu, ideal kilosu ne olmalı? Dediğinizi duyar gibiyiz. Kediciler ...
Türkiye'deki hayvanların daha sağlıklı bir hayat yaşayabilmesi için Hayvanları Koruma ...
Kediler alanlarını korumak veya daha fazla alanda üstünlük kurmak için diğer kedilerle, ...
Osmaniye’de kontrollü olarak yıkılan bir binanın enkazından 5 günlük bir yavru kedi ...
Avustralya’nın Victoria eyaletinde yer alan Swan Hill Belediyesi'nin şehir konseyi, belediye ...
Yine harikalar yaratmıșlar... Kediciler... “Kedici olmak, asla sadece kedi sevmek ...
Kedici’nin “gezgin kedi”si uzaktaki akrabaları ile tanışmak için gittiği Güney Afrika ...
Yemlebeni, hayvansever iş arkadaşlarımızın yoğun ve değişen iş temposunda duydukları ...
Alerji ve Astım Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Akçay: "Kedi veya köpeğinize karşı alerji ...
Her kedicinin tanık olduğu, kedilerin bizi şaşkına çeviren uzun bir tuhaf davranış listesi ...
İnsanoğlu ölse de kalsa da, kedi nesli aslanlar gibi devam edecektir... Her dinin ...
Hatay’da çöken duvar ile tavan arasında sıkışan üniversite öğrencisi Kerem ...
Türk bilim insanlarının yaptıkları bir araştırmaya göre (hep İsveçli bilim insanları ...
Uzun yumuşak tüyleri ve kocaman gözleri ile dünyanın en popüler kedi ırkları arasında yer ...
Narlıdere Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü kısırlaştırma, aşılama, muayene gibi ...
Yıllardır yalnız yaşayan ve ziyarete gelenlerin ilgisini çeken kedi Gli'nin yalnızlığına ...
Washington Eyalet Üniversitesi'ndeki araştırmacılar evcil hayvanların insan vücudu kimyasına ...
Bazı kediler doğuştan, bazıları ise sonradan bir kaza veya travma sonucu meydana gelen ...
Kırıkkale'de yol kontrolü sırasında bir yolcu otobüsünde 10 milyon lira değerinde yasaklı ...
“Sağlıkta Şiddet Yasası” olarak bahsedilen düzenleme, aslında 1987 yılında ...
Yeni bir meslek doğdu! Pandemide evcil hayvanlar aylar boyu evlere kapanan insanların can simidi ...
İzmir'de meydana gelen merkez üssü Seferihisar açıkları olan 6.6 büyüklüğündeki deprem ...
Veteriner hekimler, alanında uzman isimler ve birçok kedisever 5 Aralık tarihinde 2. ...
Kedi veya köpeklerin petshoplarda ne kadar zor şartlar altında satışa sunulduklarının çoğu ...
Hayvan sahipleri için uzun süreli seyahatlerin vazgeçilmezi, en yakın dostlarının da ...
Yavru kediyken bir kutuda nehre atılan kedi, onu kurtaran ve evine alan sahibinin epilepsi ...
Kediler hakkında bilinen birçok bilgi ne yazık ki yanlıştır. Kulaktan kulağa yayılan, ...
Sokak köpeklerine ötanaziyi içeren kanun teklifi bugün saat 14.00’te TBMM Genel Kurulu’nda ...
Sokak kedisi, benim en çok sevdiğim kedi türü. Biliyorsunuz Kedici Dergisi’nin ilk yayın ...
Bir süredir üzerinde çalışılan e-Devlet üzerinden hayvan sahiplenme uygulaması erişime ...