Ankara’nın İlk Kedici Kafesi ‘Meow Cafe’ - Seda Tuncel

Ankara’nın İlk Kedici Kafesi ‘Meow Cafe’ - Seda Tuncel

Ankara’ da ilk kedi konseptli bir kafe… Bir çok kediye ev sahipliği yapan, lezzetli menüsü, şirin tasarımıyla ‘ Sema Büyükkayaer’ hayalini gerçeğe çevirdiği kafesini bizlere anlattı.

Sema Büyükkayaer Kimdir? Kedici Dergisi okurlarına kendinizden bahseder misiniz?

Merhaba, ben Sema Büyükkayaer. 27 yaşındayım. Aslen Çanakkaleliyim ama İstanbul’da doğdum, büyüdüm. Ankara’yla ilk tanışmam üniversitede oldu. Endüstri mühendisiyim. Eşim de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Ankara’yı, düzenini, insan ilişkilerini çok seviyorum. Evlenince burada yaşamaya karar verdik.

“Gürbüz bana tüm canlıları sevmeyi öğretti..”

Hayvan sevginiz içinizde hep varolan bir duygu muydu? Kediler hayatınıza nasıl dahil oldu?

Kedi sevgim hep vardı. Küçükken yaz tatillerini Çanakkale’de babannemin yanında geçirirdim. Özellikle oradaki kedilerle oynardım, severdim. Diğer hayvanlardan çok korkuyordum ama kedilerin yeri bende hep ayrıydı. Hepsine isim verirdim. Ailemin de hayvanları sevmem de etkisi çok büyük. Sonrasında üniversitede okurken Gürbüz’ü sahiplendim. Gürbüz benim dönüm noktam oldu. Onu hayatıma aldıktan sonra tüm canlılara bakış açım değişti. Nefes alan tüm canlıların, bitkilerin, hayvanların bir yaşam alanı, bir sistemi var. Önceden köpeklerden çok korkardım. Bu zamana kadar iyilik yaptığım hiçbir hayvanın bana zarar verdiğini görmedim. Gürbüz bana tüm canlıları sevmeyi öğretti..

Kedi konsepti olan bir kafe açma fikri nasıl oluştu?

Konsept bir kafe açma düşüncemiz vardı. Konsept ne olsun diye düşündük. Ben en iyi ‘kediden’ anlarım dedim :) Türkiye’de örneği var mı diye baktığımızda Eskişehir’de var olan ama kapanmış, buna benzer konseptte bir kafe vardı. Çalışma prensiplerinden etkilendim çünkü kar amacı gütmeden kedilere yardım ediyorlardı.

Nasıl bir kafe açarsak açalım, sosyal projelerle desteklemek istiyorduk. Şimdi de kazancımızı kedilerimizle bölüşüyoruz. Biz ne kadar varsak, onları da o kadar var etmek zorundayız. Sonuçta yaşadığımız yerkürenin sahibi değiliz hiçbirimiz..

Kafe ne zaman açıldı?

Her zaman hayalimdi. Özel sektörde endüstri mühendisi olarak 2 sene çalıştım. İstifa ettim, eşim sağolsun çok destek oldu o zaman. Mühendislerin özel sektörde meslek tatminliği yok maalesef. Her zaman bir çiftliğimiz olsun istedik ama belki 40 yaşımdan sonra diyordum. İstifa edince, eşim “gel, bir yerden başlayalım” dedi.

2020’nin Ocak ayında açtık Meow Cafe’yi. Birkaç ay sonra pandemi başladı zaten. Biz pandemide gelir amaçlı çalışmadık, Meow Cafe’nin lezzetlerini tanıtmaya çalıştık. Haziran ayında tam anlamıyla açıldık diyebiliriz. Bu süreçte umutsuzluğa kapıldığımız oldu ama bir şekilde ayakta kaldık. Tasarımını ve dekorunu arkadaşlarımızla beraber emek vererek yaptık. Duvarlarını bile kendimiz boyadık. Meow Cafe evladım gibi oldu diyebilirim.

Menünüzde tatlılar kedi isimleriyle. Bu fikir aklınıza nereden geldi?

Ambalajlı içecek ve dondurulmuş gıda satmak istemedim. Mutfağa kendim giriyorum. Menüdeki her şey taze ve el yapımı. Meow Cafe’ye özel tatlı ve içeceklerimiz var kendi ürettiğimiz. Bal kabaklı tatlımızın adı ‘’Gürbüz. Benim evdeki kedimin adı Gürbüz. 6 yaşında bal kabağı renginde. ‘Duman’ cevizli incirli bir tatlımız o da ismini eşimin annesinin kedisinden alıyor. Güzel mi güzel bir tekir. Ayrıca Pamuk salep ve Salengiç’imiz var içecek olarak. Bunları bizim kafemiz dışında hiçbir yerde bulamazsınız. Bize özel tatlar :)

Meow Cafe’yi ziyarete gelen insanların tepkileri nasıl oluyor?

Çok güzel tepkiler alıyoruz. Sabah gelen bir müşterimiz kedi alerjisi olduğu için oturmak istedi ama gitmek zorunda kaldı. 15 dakika sonra geri geldi. Oturduğu koltuğa temiz bir örtü serdik olabildiğince kedi tüyünden etkilenmemesi için. Keyifli bir şekilde ağırladık kendisini. Böyle alerjisi olsa bile hayvansever olan insanlar her zaman kalbimde ayrı bir yere sahip. Çevredeki esnaf komşularımız da kedileri çok seviyorlar. Kafemizin kedileri onları da ziyaret ediyor. İlk zamanlar kedilerden çekinip yiyecek, içeceklerini paket olarak alıp gidenler artık kedileri çok seviyor.

Kafenizde yaşayan kaç kedi var ve bakımlarını nasıl sağlıyorsunuz? Buradaki kedilerin hikayeleri var mı?

Biz kafe olarak sahiplendirme yapıyorduk, ilan açıyorduk. Ama henüz kafemizde kedilerimiz yoktu. Sokaktaki çocukları besliyorduk. Kafede iki kedimiz var şimdi Şira ve Vega..

Şira ve Vega çok ilginç bir biçimde çıktı karşımıza. Bir arkadaşımızın evinde dişi kedisi var, kapısının önünde yağmurdan sırılsıklam bir kedi buluyor, o kadar üzülüyor ki, cinsiyetine bile bakmadan evinde 1 gece misafir ediyor. İşte o geceden dişi kedinin tam 12 yavrusu oldu. 10 kardeşi sahiplendirdik. 2 kardeş Şira ve Vega kafemizin kedisi oldular.

Sokaktan kedilerimiz de geliyor. İki ufaklık da yeni katıldı aramıza. Onların aşısı olmadığı için şimdilik evimde bakıyorum onlara. Gürbüz evde abilik yapıyor, beraber evdeler. Şira ve Vega’nın aşıları düzenli yaptırılıyor. Hem Şira ve Vega için hem de sokaktaki canlar için kendi bütçemizden mama alıyoruz.

18/07/2021

Keditörün Önerisi

Kediler

29.12.2022

Kediler evimizin neşesi, sokaklarda başını okşayıp, beslediğimiz birbirinden farklı ...

Kediler Alemi

Sokaktayız - Galip E. Uzun

23.08.2021

Göz göze gelmek bile denemeyecek, olsa olsa göz değmesi, göz çarpması sözlerinin daha uygun ...

Kahraman Kedi Bandit

08.08.2022

ABD'nin güneydoğusundaki Mississippi eyaletinde "bekçi kedisi", evinin soyulmasını önledi. ...

Kedinizi Tanıyor Musunuz?

17.01.2023

Yetişkin kedilere dört çeşit uyarıcının mama, oyun, koku ve insanla ilişkisi sunulduğu bir ...

Hayvan Partisi

29.01.2020

Bu partiye üye olmak için hayvanları sevmeniz şart değil Türkiye’nin ilk ve tek Hayvan ...