En Güzel İki Şey: Kedi ve Müzik - Pınar Tuncer
06.05.2020İstanbul’un yağmurlu bir Çengelköy akşamında müdavimlerinin çok iyi bildiği, bol kedili ...
Örnekleri Paris’te, Tokyo’da ve New York gibi
gelişmiş şehirlerde bulunan kedi kafelerden biri şimdi de Ankara’da açıldı.
Ankara’da Gaziosmanpaşa semtinde açılan Calico Cat Cafe, Kedicileri, hatta
Kedici olmayanları bile bir araya getirmeyi hedefliyor. Adını da üç renkli kedi
anlamına gelen “Calico” dan alan kafe, ziyaretçilerine özenle hazırlanmış
içeceklerini yudumlarken sanki kedilerle evlerinde oturuyormuş hissini
yaşatıyor. Kafeyi, İran asıllı bir Fransız olan Phillip adında bir Kedici
kurdu, Türk insanının kedilere olan sevgisini bildiğinden ziyaretçilerin
kedilerle beraber ev ortamına benzer bir yerde vakit geçirebilecekleri hatta
sahiplenecekleri bir ortam sunmak için açtığını söyledi. Calico Cat Kafe sahibi
Phillip’le kedi temalı bir kafeyi açmaya nasıl karar verdiğini konuştuk.
Öncelikle sizinle bu röportaj
aracılığıyla tanıştığımız için çok memnun olduk, Kedici Dergisi okuyucularına
kendinizden bahseder misiniz?
Adım Philip, 47 yaşındayım ve İran’da doğdum. Son 20
yıldır İran dışında yaşıyorum. Hayvanları, özellikle kedileri ve köpekleri
seviyorum. Bir hayvan aktivisti değilim ancak hayvanların haklarının
savunulmasına inanıyorum. Ülkemden 20 yıl önce ayrıldım ve 1 yıllığına Norveç’e
taşındım ve oradan da Fransa’ya taşındım. 20 yıla yakın Fransa’da yaşadım ve
aynı zamanda bir Fransız vatandaşıyım. Bu zamana kadar ki yolculuğumda
kedilerle ve köpeklerle birçok anım oldu. Norveç’te de evimizin etrafında
dolaşan çok kedimiz vardı, Norveç’e gittiğimizde Kuzey tarafında kalacaktık ve
biliyorsunuz ki Norveç’in Kuzeyinde 6 ay gece ve 6 ay gündüz yaşanıyor ve biz 6
ay gece döneminde oraya vardık. Bir apartman dairesinde yaşıyorduk ve
kaloriferlerimiz maksimum sıcaklıkta çalışıyordu, evin içi o kadar sıcak
oluyordu ki camları açmak zorunda kalıyorduk. Bir gece, uyurken çok tüylü bir
şey bir anda üstüme atladı, bir anda “Neler oluyor” diye bağırdım ve birkaç
saniye sonra ışıkları açtığımda fark ettim ki tüylü bir kedi açık olan camdan
içeri girmiş ve bizi görünce bir anda üstümüze atladı, biz ondan o da bizden korktu
ama o geceden sonra onunla hayatımıza onunla devam ettik.
Kedi temalı bir café açma fikri nereden
geldi, bizimle paylaşır mısınız?
Japonya’da yer alan kedi kafenin röportajını
görmüştüm ve kafenin tüm dekorasyonu kedi temalıydı, onların kültüründe hayvanlar,
özellikle kedilerin büyük bir yeri var, ama tabii ki de yasalardan ötürü kedi
temalı kafeler dünyada Paris, New York, Tokyo gibi gelişmiş şehirlerde ve şimdi
de Ankara’da var. Bizim kafemiz aslında burada yaşayan kedilerin evi, bar
dışında kafenin her yerine hakimler. O röportajı gördükten sonra, ve
Türkiye’deki insanların hayvanlara olan sevgisini bildiğimden ve kedilerin
temiz olduğunu bildiklerini düşündüğüm için kedi temalı bir kafe açmak istedim.
Kediler sevgi hissedebilen ve sevgi verebilen varlıklar,
insanlara onları iyi hissettirecek bir enerji veriyorlar. Burası kedileri seven
ama kedi sahiplenemeyen insanlar için kedilere alışabilecekleri ve evlat
edinebilecekleri bir yer. Kafemizde 10 kedi için yerimiz var, sayıları 10’u
aşınca iyi aileler olduğunu bildiğimiz insanlara sahiplendirme yapıyoruz.
Aynı zamanda, insanların kedi kültürüne olan bakış açısında yardımcı olmak istedim çünkü kedilerin çok uzun bir tarihi var. Mısır’da doğurganlık ve bereket tanrısı kedi Bastet gibi birçok ülkede kedilerin kültürlerinde ve tarihlerinde büyük bir yeri var. Birçok mitolojide kediler ya da kedilere benzeyen insanlar genelde tanrıça, tanrı ya da kutsal varlıklar olarak görülüyor. Mitolojiye ilgi duyduğum için kedilerin mitolojideki yerleriyle alakalı resimler yaptırıyorum, Mısır mitolojisinde kedi Bastet, Nors mitolojisinde bereket tanrıçası Freya’nın kedileri var ve aynı zamanda Çin kültüründe kediler rahatlığın bir sembolü. İslam kültüründe ise kediler bilge varlıklar olarak biliniyorlar. Burayı açmamdaki asıl amaç kedilerin rahat edebileceği ve insanların kedilerin muhteşem özelliklerini görebileceği bir yer oluşturmaktı.
Kediler hayatınıza nasıl dahil oldu?
İran’dayken büyük annemin büyük bir bahçesi vardı ve
o bahçede birçok kediye bakıyordu. Kedileri eve alamıyorduk ama çocukken onu
her ziyarete gittiğimde kedileriyle oynadığımı hatırlıyorum.
Kedileriniz var mı, eğer varsa bize
hayatınıza nasıl girdiklerini, özelliklerini ve onlarla olan anılarınızı
anlatır mısınız?
Fransa’ya taşındıktan bir sene sonra, beyaz renkli
çok minik bir kedi bulduk, 7-8 günlüktü, ona, Türkçede mücevher anlamına gelen
ve fransızca olan “Bijoux” adını verdik. Bu kedi ailemizin bir parçası olan ilk
kediydi, bu kediyi eve getirdiğimizde bir de bizimle yaşayan bir hamsterımız vardı
ve kendi kafesinde yaşıyordu. Kedi ve hamster için bir odamız vardı, kediyi ve
hamsterı aynı odaya koymanın iyi bir fikir olmayacağı hiçbirimizin aklına
gelmedi. Daha sonra, bir gece odadan çok fazla ses gelmeye başladı, ve odaya
kontrole gittiğimizde, hamsterın kaçtığını ve kedinin onu kovaladığını fark
ettim ve içeri koştum ama hamster o kadar hızlıydı ki onu yakalayamadım.
Hamsterın gitmesine kedimiz sevinmişti çünkü artık koca oda ona aitti. Küçük
oğlum kedinin eve gelmesiyle eş zamanlı doğdu ve kedimizle kardeş gibi
büyüdüler ve kuyruğunu çekmesine rağmen Bijoux ona karşı çok sabırlıydı. Küçük
oğlum 6 yaşına geldiğinde o evden taşındık ve Bijoux dışarı çıkmaya alışık
olduğu için her zamanki gibi dışarı çıktı ama bir daha geri dönmedi.
İşimden dolayı sürekli seyahat ettiğim için
Türkiye’ye gelene kadar başka bir kedimiz olmadı. Türkiye’ye geldiğimde önceki
işimden emekli oldum ve 2016’de iki köpek sahiplendik. 2018’de oğlum Türkiye’ye
beni ziyarete geldi, hayvanlarla içli dışlı olmayı çok sevdiği için veterinerimizi
ziyaret etmek istedi ve orda iki kediyle karşılaştık, anne ve oğuldu. O gün
yeni bir hayatın başlangıcıydı. Oğlum onları eve almayı çok istedi, ama annesi
izin vermiyordu ama biz bir şekilde onları da sahiplendik ve iki kedi daha
hayatımıza dahil oldu.
İran kültüründe kedinin yeri nedir?
Türkiye’dekine benzer, birçok insan kedileri seviyor
ve evlerine alıyorlar ama kedileri evde evcil hayvan olarak pek beslemiyorlar,
ama köpekler için bu durum daha farklı. Kedilerden çok köpekler daha çok evcil
hayvan olarak eve alınıyorlar.
Kedinin yeri Fransa kültüründe nasıl?
Orada sokak kedisi ya da köpeği görmüyorsunuz,
oradaki insanlar evlerine alıyor ve onlarla ilgileniyorlar ve genelde
kısırlaştırıyorlar.
Bir kediyle yaşadığınız en unutulmaz an
nedir?
Kız arkadaşım beni ziyarete geldiğinde kedilerden
biraz tedirgin olmuştu, çünkü kedilerin kadınlar için iyi olmadığı düşünülen
bir kültürle büyümüştü. Daha sonra kız arkadaşımı ve kedilerimi tanıştıracağım
zaman kedilerin kapısını açtım ve kediler bir anda ona doğru gitti ve
kendilerini sevdirmek için kız arkadaşımın eline yöneldiler ve o anda kız
arkadaşım onların ona verdiği mutluluktan dolayı ağlamaya başladı. Ve yine
yolumuz veterinere düştü ve orda üç bebek kediyle karşılaştık ve onları da
sahiplendik ama eve geldiğimizde bu kadar fazla kediye nasıl bakacağımızı
düşündük ve birini vermeye karar verdik, ismi Pearl (İnci) idi, ve sanki onu
vereceğimizi hissetmiş gibi bacağımdan omzuma doğru tırmandı ve tabii ki de
bizimle kalmasına karar verdik. 5 kedi ve 2 köpekle yaşıyorduk, daha sonra kız
arkadaşım büyük ve bahçeli olan bir eve taşınınca kedileri de kendisiyle
götürdü.
Kafenizde yaşayan kedilerin hikayeleri
var mı?
Her birinin bir hikayesi var, Angel buraya gelen ilk
kedimizdi, onu Antalya’da 3. kattan düşmüş bir şekilde bulduk, hemen veterinere
götürdük ve orada uzun bir süre kaldı, biraz iyileştikten sonra benimle
Ankara’ya geldi ve kafe açılana kadar benimle yaşadı. İkinci kedimiz Yoda ise
bir sokak kedisiydi, kışın Ankara’da bir caddenin ortasında bulunmuştu ancak
onu bulan çift işleri gereği sürekli seyahat ettikleri için kediyi
sahiplenememişlerdi bu yüzden buraya getirdiler ve onu Ankara’ya gelişlerinde
hep ziyaret ediyorlar. Büyük kulakları olduğu için ona Yoda ismini vermişlerdi
ve biz de değiştirmek istemedik. Üçüncü kedimiz Teo ise, eski sahibi onu
bıraktığı için çok küçük bir kafeste çok uzun süre yaşamış, onu getirmekte
tedirgindim çünkü o iki yaşındaydı ve diğer kediler ona göre epeyce küçüktü ama
Teo geldiğinde hepsine babalık yapmaya başladı o yüzden bir sorun yaşamadık.
Daha sonra üç tane yavru getirdik. Anneleri Keçiören’de bir aile ile yaşıyordu
ve bir gün dışardan hamile gelince maddi açıdan nasıl bakacaklarından endişe
duyuyorlardı ve biz onlara kedilerin burada yaşamaları için bir teklifte
bulunduk ve o üç yavru da aramıza böyle katılmış oldu ve hemen Angel’ı anneleri
gibi görmeye başladılar. Sonrası Yuri geldi, ilk geldiğinde biraz agresif bir
kediydi ama sonra fark ettik ki hamile olduğu için agresif davranışlarda
bulunuyormuş. Şimdilik hamile izninde ama bir ay sonra ailemize katılacak. Aynı
zamanda dışarda dolaşan bir kedimiz daha var adı Yeşil, annesini kaybedince ona
yemek vermeye başladık ve o günden sonra hep bizi ziyarete geldi. Onu da içeri
almak istedik ama dışarda daha mutlu gözüküyordu ve geceleri kafenin koruma
rolünü üstlendi.
Kafenizi ziyarete gelen insanların
tepkileri nasıl oluyor?
Kedilerden korkan bir misafirimiz olmuştu ve
altmışlı yaşlarında olan bir misafirimiz daha kedilerden biraz ürküyordu ancak
kedilerimiz hemen onun yanına gittiler ve kendilerini ona sevdirdiler, sanki
bizden korkmana gerek yok der gibilerdi. Bu iki misafirimiz dışında kedilerden
hoşlanmayan ya da korkan olmadı.
Kedilerle dolu bir kafede çalışırken
başınızdan geçen hoş şeyler oluyordur, o anlardan birkaçını bizimle paylaşır
mısınız?
Bazı kedilerimiz buzu gerçekten çok seviyor.
Müşterilerimize buz servis ettiğimizde, onları hep uyarıyoruz çünkü kediler
oynamak içi buzları çalabiliyorlar. Kedimiz Yoda, içeceklere merakı olan bir
kedi, bazen gidip barın önünde oturuyor ve içeceklerin hazırlanışını izliyor.
Bir de neden yaptıklarını bilmediğim bir davranışları var, misafirlerimiz
tuvalete gittiklerinde onları takip ediyorlar ve kapıda bekliyorlar.
Hayatınız boyunca birçok ülkede
yaşamışsınız, kedi temalı bir kafeyi neden Türkiye’de açma kararı aldınız?
İnsanlara hizmet etmeyi seven biriyim ve uzun
zamandır bir kafe ya da restoran açmak istiyordum ama sadece para kazanmak için
yapmak istemiyordum, insanlara bir şeyler vermek istedim. 2018’de bir kalp problemi
yaşadım ve doktorum bana seyahat etmemem gerektiğini söyledi ve 6 ay boyunca
Türkiye’de yaşadıktan sonra burada kalmaya karar verdim.
Avrupa’daki kedi kültürü ile Türkiye’deki kedi
kültürü çok farklı, burada birçok petshop var ve hayvanları satıyorlar ve bu
çok üzücü bir şey, ancak Türk insanının kediye olan bakış açısı çok farklı ve
özel, bu yüzden Türkiye’de böyle bir kafe açmanın güzel bir fikir olduğunu
düşündüm.
Kafe beklediği ilgiyi görebildi mi?
Kafemizi 26 Şubat’ta açtık ve 20 gün sonra Covid’den
ötürü kapatmak zorunda kaldık. Çok fazla reklam yapmadık çünkü insanlar corona
virüsten ötürü tedirgindi ama bu normal bir dönem olsaydı istediğimiz ilgiyi
görebileceğimizi düşünüyorum.
Dünyada kedi kafelerin olduğu ülkelerin
çoğunda sokak kedisi göremezsiniz sizce bu Türkiye’de kedi temalı bir kafe için
avantaj mı dezavantaj mı?
Türkiye’de birçok kafe ve restoran sokak kedilerini
besler ancak hiçbiri kedilere ev olmamıştır. Biz burada hepsiyle ilgileniyoruz,
aşılarını yaptırıyoruz, onlara sıcak bir yuva sunuyoruz. Ancak burası hayvanat
bahçesi gibi algılanmamalı çünkü, hayvanat bahçesinde hayvanları sadece uzaktan
ve tel örgülerin ardından görebiliyorsunuz ancak burada kedilerle
tanışabiliyorsunuz, onlarla iletişim kuruyorsunuz, size sevgilerini veriyorlar
ve bence bu çok önemli bir şey.
Kedici Dergisi okuyucuları için eklemek
istediğiniz bir şey var mı?
Sadece okuyucu olmayın, bazı insanlar okumayı
seviyorlar ama harekete geçmiyorlar. Burası aynı zamanda bir proje, burayı
ziyaret ettiğinizde aynı zamanda kedilere destek olmuş oluyorsunuz ve kedilere
evinizi açabiliyorsunuz.
Eğer sizde Calico Cat Kafe’yi gidip kedilerle vakit
geçirmek isterseniz, 926
74 35 no’lu telefondan ulaşabilir ve Reşit Galip Cd. 59/1, 06700
Çankaya/Ankara adresini ziyaret edebilirsiniz.
İstanbul’un yağmurlu bir Çengelköy akşamında müdavimlerinin çok iyi bildiği, bol kedili ...
Kedicilerin merakla bekleyip, takipçisi olduğu ‘Hayvanları Koruma Kanunu’ teklifi bugün ...
CHP Genel Merkezi’nin, Twitter hesabıyla fenomen kedisi Şerafettin’in tedavi gördüğü Cat ...
1. Yaşadığın her anın kıymetini bileceksin. 2. Tehlikelerden uzak ...
Diyarbakır Galeria İş Merkezi’nde ayakta kalan bloklarda mahsur kalan 14 hayvan günlerdir ...
Çadır kentte yaşayan ve 'Mucize' adı verilen kedi, 3 yavru dünyaya getirdi. Kedinin ...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan sokak ...
Alerjisi olan kedicilere müjde! İsviçreli araştırmacılar, kedi alerjisi aşısı ...
Çoğu memeli canlılar gibi insanlar ve kediler temelde aynı organlara sahiptir. Ancak elbette ...
Türkiye’nin ilk ve tek kedi - kültür dergisi KEDİCİ, Kedi Müzesi’nde yerini aldı. ...
Her Hafta Bir Pati'de ‘Habeş Kedisi’ var! Habeş kedisi, ince yapılı, orta boylu, sivri ...
Ayasofya Kedisi Gli’nin artık yeni bir dostu var, Ankara Kedisi Kılıç. Kedi Kılıç Ankara ...
Kediniz tuvaletinin üstünü örtmezse ne yapabilirsiniz? Kum kabında üstü örtülmemiş bir ...
Bir İngiliz bilim insanı, kedilerin sahiplerini ‘daha büyük bir kedi olarak gördüğünü’ ...
Birçok kişi için 6 Ocak sıradan bir kış günü.. Bu yazıyla karşılaşıncaya kadar belki ...
Yuri Dmitriyeviç Kuklaçev, Sovyet Rus RCFBR ulusal sanatçısıdır. Kedilerle sirkte çalışan ...
Ankara’da bulunan Kedi Hastanesi tüm kedicilerin hayalindeki iş için bir ilan ...
Nesli koruma altında bulunan Van kedileri için Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi bünyesinde ...
Edirne’de 44 yaşındaki Sevgül Durgit, evinin bir odasını sokak kedilerine yuva yaptı. Yedi ...
Kediler sütü çok sever fakat kendilerine zarar verdiğini bilmezler. Nasıl çocuğunuz şekeri, ...
İnegöl'de sokak hayvanlarını besleyen anne ile kızı komşularının saldırısında ...
Arjantin'de bir kadın, evlat edindiği yavru kedinin aslında vahşi bir puma olduğunu ...
Kediler ilgisiz, başına buyruk ve soğuk davranmak konusunda kötü bir üne sahip. Ancak ...
Alerjik reaksiyonlar sadece insanlara özgü değil, kedilerimiz de bundan nasibini alabilir! ...
Günlük gazetelerin, dergilerin, kitapların yer aldığı bir kütüphanesi olan, arkadaşlarla ...
Royal Canin Şirketi’nin her sene gerçekleştirmekte olduğu Take Your Cat to the Vet / Kedinizi ...
Evinizi bir kediyle paylaşıyorsanız bu soru mutlaka aklınızdan geçmiştir. Eve biraz geç ...
Alerji ve Astım Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Akçay: "Kedi veya köpeğinize karşı alerji ...
Kedinizin bedenindeki en tatlı, en minik ve en mucizevi detaylardan biri olan patiler için ...
İzmir’den Ankara’ya doğru yola çıkan hak savunucuları, “Meydanlardan geri ...
Kedilerin tüy dökmesi normal bir durumdur, ancak tüyleri fazla miktarda dökülürse veya ...
Şüphesiz ki bir kedici olmak dünyanın en güzel şeylerinden biridir. Fakat yeni bir evde ...
Rusya'da geçtiğimiz hafta bir fabrika işçisinin atık işleme tesisindeki çöplerin içinde ...