Beyaz Perdede Kediler - Emek Ekşi

Beyaz Perdede Kediler - Emek Ekşi

Kediler, büyülü yaratıklar! Yaşamlarımıza arkadaşlık edip varlıklarıyla bizlere eşsiz bir dostluk sunmalarının yanı sıra hayal gücümüzün zenginleşmesinde de önemli rol oynuyorlar. İnsanın sanata olan ihtiyacı onu bir şeyler ortaya çıkarmaya itmiştir. Hayal gücü devreye giren geçmişten günümüze her insan, yaşadığı, duyumsadığı olayları kalıcı hale getirmeyi amaçlamış ve bu uğurda çeşitli eserler ortaya çıkarmıştır. Kedilerin bizde asırlar boyunca bıraktığı etki ise beyaz perdede, hiç olmadığı kadar parlaklığıyla canlanıyor. Sinema tarihi, diğer sanat eserlerinin tarihiyle karşılaştırıldığında oldukça genç bir yaşa sahip. Fakat teknolojideki ilerlemeler beyaz perdeyi zenginleştirmiş ve her geçen gün kendini bir adım öteye taşımasını sağlamış. Filmleri izlediğimizde sanmıyorum ki bir kediyle hayatını paylaşan kimsenin, minicik bir tebessüm bile etmediğini; iyi bir gözlemle evdeki “felis” in, Buz Devrin ’deki Diego’yu andırdığını düşünmediğini… İşte, oyuncu kadrosunda önemli yerler edinmiş kediler ve kedi teması üzerinden işlenmiş birkaç film:

Garfield (2004- 2006): 1978 yılında bir karikatür olarak canlanan Garfield karakteri, gazetelerde en çok yayınlanan karikatür serisi olma özelliğine sahip olarak adını, 2007 yılında Guinness Rekorlar Kitabı’na yazdırmış. Çizimle canlanmasının ardından bu zamana kadar çeşitli yayın organlarında yer almış. Çizgi dizileri, animasyon biçimindeki programları televizyonlarda geniş izleyici kitlelerine ulaşan karakter, 2004 ve 2006 yıllarında 2 adet filmi ile beyaz perdeye taşınmıştır. Garfield biraz topluca, çarpıcı turuncu bir renge sahip, tembel bir kedidir. En sevdiği aktiviteler evde yalnız kalıp bütün gün uyumak ve yemek yemektir. Yalnız kalmayı ister Garfield, çünkü evi paylaşmak zorunda kaldığı Oddie isimli bir köpekle başı derttedir. Oddie kendisi kadar akıllı değildir. Hatta hiç akıllı değildir! Bu sebeple Garfield onu gördüğü her an küçümsemekten geri kalamaz. Çok sevgili sahibi Jon Arbuckle ve garip köpek Oddie ile güzel bir hayatları vardır. Fakat o da ne? Ne yazık ki sahibinin kız arkadaşı bir veterinerdir! Garfield bu birlikteliği hiç içine sindiremese de ve filmde sürekli kendini mağdur olarak gösterse de Jon tarafından görmezden gelinir ve Jon’a bir türlü derdini anlatamaz. Garfield karakteri, kedileri inceleyip bizlere başarıyla yansıtan harika bir çalışma. Garfield’ın en baskın özellikleri olan tembellik- bunu pazartesilerden nefret ederek belirtir-, umursamazlık, uyumaya olan düşkünlüğü, köpekleri sevmemesi ve onları küçümsemesi, lazanya gibi bol kalorili bir yiyeceğe olan bitmek bilmeyen iştahı kedilerin hayal gücümüzdeki imajını sergiler. Bu filmleri izlediğimizde yüzümüze hafif bir gülümsemenin yerleşmemesi imkânsız.

Kedi Kadın (Catwoman): İnsanın en büyük güçlerinden biri hayal gücü ve onu bir insana kedi imajı vermekte kullanarak ileriye taşımış. Kedi kadın DC World’ün bir çizgi karakteri iken yıllar boyunca beyaz perdeye farklı konularda taşınmıştır. Bir kedinin dikkat çekici özellikleri filmin başrol oyuncusunda toplanır: “Kediler dokuz canlıdır” bu sebeple başrol oyuncusu da hayati tehlikelerden bir şekilde sağ çıkabilmeyi başarır. Kediler dokuz adet cana sahip değil elbette fakat bunu düşünmemize yol açan, onların atletik yapılarıyla riskli durumlardan kaçabilme kabiliyetleridir. Bir kedi yüksek bir noktadan düştüğünde aerobik hareketlerle kendini düzeltebilir ve “dört ayaküstüne” düşebilir(Burada küçük bir not; kedilerin neden daha alçak katlardan düştüklerinde daha fazla yaralandığını bu olayla açıklayabiliriz. Kendini düzeltme fırsatı bulamaz ve sırt üstü düşerler. Oysaki ayakları üzerine düştüğünde eklemler ve bacaklar bir süspansiyon görevi görerek yere inme şiddetini bir nebze de olsa azaltır.). Kedinin sivri tırnakları, en önemli savunma aracıdır. Kediyi canlandıran oyuncunun kostümündeki sivri tırnaklar dikkat çekici olan bir diğer ayrıntıdır. Bir kedi insan olsa bu şekilde hareket ederdi, diyebileceğimiz filmler çekilmiş. Bol hayal gücü, biraz kamera ve iyi bir gözlem ile ortaya çıkan karakteri izlerken yönetmen koltuğunda bir kedinin oturduğundan şüphelenmemek elde değil!

Çizmeli Kedi( Puss in Boots): Aslında bir masal kahramanı olan bu ilginç turuncu kedi, birçok kez sinema ile her yaştan izleyiciye ulaşmayı başarmıştır. Masalların içinden televizyon ekranlarına bir çizgi dizi olarak yansımasının ardından teknolojinin gelişmesiyle beraber animasyon filmlerde yeni bir vücut kazanarak özellikle kedici seyircinin dikkatini en çok çeken film olabilmeyi başarmıştır. Çizmeli Kedi karakteri, cingöz, güçlü ve asil bir imaj çizer. Amacı zenginlik ve şöhrete ulaşmaktır. İki ayağı üzerinde hareket eden ve bir çift çizme giyen bu lafını esirgemez kedi, zekâsıyla göz kamaştırır. İlk kez 1922 yılında Walt Disney prodüksiyon tarafından canlandırılan siyah-beyaz kısa film, günümüze kadar birçok farklı yapımda yer alsa da içlerinden en dikkat çekici ve hatırda kalan sanıyorum ki DreamWorks yapımlı Shrek serisindeki kedidir. Shrek serisinde yan rol aldıktan sonra 2011’de başrol oynadığı kendi adına bir film çekilmiştir. Filmin bir diğer karakteri olan Yumuşak Pati Kitty’nin hareketlerinde de bir kedinin zarif yürüyüşünün animasyon karakterine nasıl uyarlandığını seyrederiz. Çizmeli Kedi, tam anlamıyla kedinin dışarıdan görünümünün bizde bıraktığı izlenimlerini birleştirip beyaz perdede hayat bulan bir yapıt. Hafif çekik bakışları ile etrafını süzmesi sırasında avını çevik ve zarif hareketlerle yere indireceğinden emin olan kedilerimizin bizde asil ve zeki bir imaj bıraktığı çok açık!

Kediler – Müzikal/Film(Cats-2019): T.S. Eliot’un kitabından bir müzikal şeklinde uyarlanan eser, 2019 yılında oldukça büyük bir projeyle filme çekildi. Filmin kadrosunda birbirinden ünlü isimler yer almasına rağmen istenilen başarıyı kazanamadı ve hayal kırıklığına uğrattığı dünyanın tüm köşelerinden belirtildi. Müzikal olarak gösterimi iyi bir başarı yakalamış olmasına karşın filminin beğenilmemesindeki en büyük unsur tutarsızlıklar. Aslında film, kedilerin dünyasını oldukça iyi bir şekilde tasvir ediyor. Filmin dekorasyonunda kullanılan eşyalar, oyunculara göre nispeten büyük ve neredeyse 3-4 katı boyutlarda. Bu da kedilerimizin bizim eşyalarımız arasında, aslında dünyayı nasıl gördüklerini çok iyi bir şekilde tasvir edilmesini sağlıyor. Oyuncuların parmak uçlarında zarif hareketler sergilemeleri de yine minik dostlarımızın yürüyüş biçimlerini canlandırmada oldukça başarılı. Kedi dünyasına göz atmak için iyi bir eser.

Kedi (The Cat in The Hat-2003)
Bu oldukça değişik bir kurguya sahip fantastik filmde, insan boyutlarındaki tuhaf bir kedinin, evlerinde boş boş oturmaktan çok sıkılan iki kardeşle birlikte başlarına gelen macera dolu olayları anlatılıyor. Devasa kedi tam bir insan gibi hareket ediyor fakat özünde o bir kedi. Bu sebeple her ne kadar konuşuyor ve iki ayağı üzerinde yürüyor, ellerini kullanabiliyor olsa da yapısındaki oyuna olan düşkünlüğü, çocuklar için eğlenceli aktiviteler bulmasını sağlıyor. Tabi ki bu garip oyunlar sırasında ev epeyce dağılıyor ki annelerinin çocuklara koyduğu en büyük yasaklardan birisi bu. Yaramaz dev kedi, onu kurguya taşıyan insanların, kedilerin oyuncu karakterlerinden etkilenmesiyle oluşturulmuş bir başka film yıldızı. Gerek süte karşı laktoz intoleransının olması, tam konuşmasının en can alıcı kısmında kocaman bir tüy yumağı çıkarması, akrobatik hareketlerle havaya fırlattığı cisimleri atik bir şekilde yakalayıvermesi kedilerin doğal davranışlarının, fantastik bir dünyaya taşınması şeklinde bir yapıt.

Dokuz Canlı Bay Tüylü (Nine Lives-2016) Geçirdiği bir kaza sonucu kendisini bir kedinin bedeninde bulan evin babası, 1 hafta boyunca dünyayı kızının kedisinin bakış açısından görmeye başlar. Üstelik kedileri hiç sevmemektedir! Konusu itibariyle ilgi çeken yapıt, sımsıcak bir aile filmi olmakla beraber kedilerin bedeninde dünyanın nasıl görünebileceğini bizlere yansıtıyor beyaz perdeden.

Hayal gücümüzün eserleri olan bu yapıtlar ve daha buraya sığmayan nicelerinde aslında kediyi nasıl gördüğümüzü açık bir şekilde ortaya koyuyoruz. Kediyi konuşturmaktan, ona bilgiçlik, zariflik, cingözlük sıfatları vermekten kendimizi alamıyoruz. Demek ki kedi, bizim için gizli bir bilge, zeki bir avcı, olağanüstü kıvrak bir akrobat… Onları perdede dile gelmiş izlemek bize mutluluk veriyor ve tebessüm ettiriyor. Gerçekte zihinlerinden tam olarak ne geçtiğini çözmemiz biraz zaman alacak. Yine de tüm bunlar fantastik bir dünyada sınırlı kalsa da ve sıkıcı gerçek dünyamızda konuşan bir kediyle asla karşılaşmayacağımızı bilsek de kedilerimiz yeterince sihirli yaratıklardır. Onlarla geçen her bir gün yeni bir hikâye demektir. Her yönleriyle muhteşem olan tüylü dostlarımızla kendi dilimizde olmasa da evrensel bir dille anlaşabiliyoruz. O doğuştan oyuncudur ve hepimizin hayatı bir senaryo misali olduğundan, filmin yıldızı da daima onlar olacaktır!





Kaynaklar:
Beyazperde.com
Sinemalar.com

27/01/2021

Keditörün Önerisi

Kediler Alemi

Mutlu Tüyler

22.06.2023

Kedilerin tüy dökmesi normal bir durumdur, ancak tüyleri fazla miktarda dökülürse veya ...

Ankara Kedisi Yok Oluyor...

29.01.2020

Anadolu tarihler boyu çeşitli uygarlıklara misafirlik etmiştir. Bunlardan niceleri tarihin ...

Kedilerde Utangaçlık

13.01.2023

Kedinizin yabancılara karşı neden utangaç olduğunu merak ediyorsanız veya korkmuş bir ...

Kedilerin Sevmediği Kokular

07.04.2023

Kedilerin burunları hassastır. İyi koku alırlar, kokularla bulunduğu yeri tanırlar. Kediler ...