Karantinada Kediler İnsanlardan Bıktı
10.02.2021Geçtiğimiz sene herkes için oldukça zordu. Ancak evcil hayvan sahipleri bu süreci evdeki ...
Bir fincan kahvenin peşine takılıp kaç ülke gezebilirsiniz? Peki ya “en sevdiğim renk kırmızı hem de Londra kırmızısı“ deyip yollara düşer misiniz?
Biz kedilerin bir araya geldiğimizde konuşmaktan en keyif aldığımız şeylerden biri aynı evi paylaştığımız ev arkadaşlarımızın nam-ı diğer sahiplerimizin hikâyeleri... Ne yerler, ne içerler, kimlerle dedikodu yaparlar, ne zaman uyurlar, neye gülerler, takıntıları var mıdır? Konu ev arkadaşlarımıza geldiğinde en gözde hikâyeler şüphesiz benden çıkar. İlginçtir “bizim evin halleri”. Her sabah güne bir fincan bol sütlü kahve ile merhaba deyip, yine bir fincan kahve ile günü bitiren turuncu saçlı kadın, makineleri, objektifleri şimdilerde yeni tutkusu olan, evde oradan oraya koşturup uçurmak için hazırlıklarını tamamlamaya çalıştığı maket uçaklarıyla fotoğrafçı adam iyi birer malzemedir bizim kedici sohbetlerimize.
Kahve... Bol sütlü kahve bizim evin belki de en olmazsa olmazıdır. Dedim ya turuncu saçlı kadın için sabah demek mis gibi kokan kahve demektir... Özellikle erken uyanılan yaz sabahlarında balkonda sardunyaların hemen yanı başında içilen kahve benim bile vazgeçemediğim bir yaz ritüeli olmuştur.
Turuncu saçlı kadının bu kahve tutkusu birçok seyahatlere, yeni yerler gezip görmemize sebep oldu... İşte geçtiğimiz günlerde koştura koştura yaptığımız Londra seyahati de “bir fincan kahvenin peşi sıra kalkıp gittiğimiz” yerlerdendi.
Dünya mutfağının tüm lezzetlerinin yer aldığı birbirinden şık restoranları, her köşe başında karşınıza çıkan bohem kafeleri, yıllara meydan okuyan tarihi binaları, tiyatroları, köprüleri ve doğanın her rengini barındıran uçsuz bucaksız parkları ve kentin simgesi olmuş kırmızı otobüsleriyle Londra...
Bu şehir ile ilgili ilk öğrendiklerimi yine evdeki koca ekrana borçluyum. İzleyip, dinlediğime göre Londra, uzun hem de çok uzun yıllardır İngiliz Kraliyet Ailesi’ne ev sahipliği yapıyormuş. Bu Aile’nin her şeyleri biz kediler için konuşma malzemesiymiş. Oğulları, kızları, gelinleri, damatları, gelenleri, gidenleriyle ne hikâyeler ne efsaneler...
Hani bir kente gitmeden önce okursunuz, araştırırsız, nerede ne göreceğinize karar verirsiniz ya bu kent Londra olduğunda kesinlikle siz de benim gibi ezber bozacaksınız. Çünkü Londra, patinizi attığınız her sokakta, bir arkadaş bulur muyum acaba diye bakındığınız her kaldırımda şaşırtıyor sizi!
Tower Bridge, British Museum, Naturel History Museum, Madame Tussoud ve eğer ziyarete açık zamanını yakalayabilirseniz Buckhingam Sarayı bu kente gelindiğinde görülmesi gereken önemli yerlerden. Londra’ya kuşbakışı bakmak için en iyi adres ise London Eye.
Alışveriş meraklıları için Oxford ve Bond Caddeleri yüzlerce seçenekle dolu... Gittiği hiçbir seyahatte yerel hediyelik eşya, peynir, şarap gibi şeylerin dışında alışveriş tutkusu olmayan turuncu saçlı kadın bile bu
kentte kendini kaybedip birbirinden renkli mağazaları, alışveriş merkezlerini ziyaret etti. Yanlış anlaşılmasın peşinde koştuğu şeyler ne bir çift ayakkabı, ne yılan derisi çantaydı... Rengârenk kırtasiye malzemeleriyle dolu mağazalardan kalemler, renkli kâğıtlar, notluklar, envai çeşit defterler dolduruldu çantaların gizli bölmelerine...
Birbirinden ilginç hediyelik eşyalar, el işi malzemeler için Camden Town atlanmaması gereken adreslerden...
Londra’yı benim için en anlamlı kılan ise uçsuz bucaksız parkları oldu. Hem de ne parklar! Özellikle bizimkileri bırakıp tek başıma gittiğim ve ilk kez gerçek bir sincap görüp heyecanlandığım, koştura koştura ağaçların arasından onunla oyunlar oynadığım Hyde ve Regent’s Park muhteşemdi... Tek sıkıntı bu kentte yağmur her zaman başrolde... Kaldığımız süre boyunca yağmur hiç durmadan devam etti. Ama ne yağan yağmur ne de bitmeyen ve bizim kedi arkadaşların yaşadığı ve birkaç kez ziyaretlerine gittiğimde şahit olduğum İstanbul’u aratmayan trafik burada hayatın akışına engel oluyor! Yağan yağmura rağmen sokaklar hep cıvıl cıvıl, her yer hareketli, insanlar telaşsız koşturmasız... Hem ne olacak yağmur yağdığında en güzel çözüm kırmızı otobüslerden birine atlayıp gezintiye onunla devam etmek oluyor! Bizim kadının tabiriyle “Londra kırmızı otobüsler bu kentte yağmuru tamamlıyor”
Neredeyse birkaç güne sığdırdığımız Londra seyahatinde gezip gördüklerim inanılmazdı doğru ama en çok aklımda kalan eve döndüğümde mahalleye yeni taşınan gurme pisi Efe’ye, yıldız dişimiz Minnoş’a defalarca anlattığım şey, tadına doyamadığım yemeklerdi. Kentin sokaklarını birkaç kez gezip burada benim gibi dört patili hiç kimse evet evet hiç kedi olmadığını görünce sokaklarda dolaşmaktan vazgeçip bu seyahati “yemek” üzerinde yoğunlaştırmaya karar verdim... Pişman oldum mu? Asla! Şunu bütün kedi dürüstlüğümle söyleyebilirim ki bu kentte dünya mutfağının tüm lezzetlerini tadabilir, damak zevkinize uygun mutlaka bir şeyler yiyerek keyif yapabilirsiniz. Lübnan mutfağı, Hint, Çin ve İtalyan mutfağı neredeyse her köşe başında rastlayacağınız önemli lezzet durakları. Ama asıl biz kedilerin de damak tadına uygun bir yemek vardı ki bahsetmeden edemeyeceğim. Bu yemek, bir akşam bizim adamın peşine takıldığımda ara bir sokakta girdiğimiz klasik bir “Londra pub” ında (bu cümle fotoğrafçı adama aittir) yediğim fish&chips oldu. Mama kabıma konulan ton balığı dışında balığı hiç bu kadar keyifle yememiştim. Bizim fotoğrafçının iştahla yediğimi görüp “yanında elmalı bira da ister misin” sözlerine kulak asmadan kocaman bir fish&chips’i bir çırpıda bitiriverdim.
Yağmurun dışarıda gezmeme imkân vermediği bir diğer günde turuncu saçlı kadın ile dolaştım. Onunla da bu kentte saatler beşi gösterdiğinde başlayan “beş çayı” ritüeline katıldım. Nasıl mıydı? Benden başka hiç kedi yoktu!
“Thames Nehri kıyısında beş çayı” Londra’ya gelen tüm konukların yapılacaklar listesinde yer alırmış. Onyedinci yüzyılda gümüş külçeler karşılığında Çin’den getirilen çay, sadece ülkenin zenginlerinin saraylarında konuklara ikram edilirmiş. Şık porselen fincanlarda gelen çaya birbirinden lezzetli sandviçler, kekler eşlik ediyor.
Gelelim kahve konusuna...
Eğer siz de turuncu saçlı kadın gibi bir kahve tutkunuysanız, Londra’da şanslısınız. Kentin bilinmeyen saklı köşelerini keşfederken, gezmekle bitmeyecek kitapçılar arasında mekik dokurken ya da şansınıza güneş azıcık yüzünü gösterdiyse ve siz de bunu fırsat bilip bir parkta otururken, enfes kokusuyla bir fincan kahve eşlik edecektir Londra seyahatinize.
Londra’dan sevgilerle!
Fotoğraf: Murat Solakoğlu
Geçtiğimiz sene herkes için oldukça zordu. Ancak evcil hayvan sahipleri bu süreci evdeki ...
Bir kedici için evdeki kedi nedir? O kadar çok şeydir ki, bilmeyenlere, anlamayanlara ...
Yapay zekânın sağlık sektörüne faydaları artmaya devam ederken, kediler de bu faydalardan ...
Kediler temizliğine düşkün canlılardır, ancak tuvaletlerini gömmek temizlikten değil, ...
Bilim insanları buluşlarını yaparken ya da yeni ürünler geliştirirken çoğu zaman doğadan ...
Yataktayken güzel kediniz size doğru yaklaştığında nasıl hissediyorsunuz ? Eminim her ...
İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Halk Sağlığı Daire Başkanlığı, ...
“Vücudun oksijen gereksiniminin sağlanması konusunda kedilerin solunum sistemi insanlarınkine ...
ABD’nin Arizona eyaletinde yer alan Mesa şehri, kedi kısırlaştırma programı başlatmak ...
Dr. Mohammad Youssef : ‘’Şimdilik, sahip oldukları tek şey biziz ve işimiz burada – ...
Tanınmış Amerikalı bilim yazarı Alan Weismann’ın, “The World Without Us” (Bizsiz ...
Dostlarımız bazen istemeden ütüden, ocaktan, sobadan ya da doğal afetler gibi kaçınılmaz ...
KEDVET’in (Gönüllü Kediciler ve Kedici Veteriner Hekimler Derneği) uluslararası katılımla ...
Evinizde kedilerinizin başına gelebilecek, olası ev kazalarını önlemek için birkaç ...
Kamuoyunda ‘katliam yasası’ olarak bilinen yasanın Meclis’ten geçmesi ile yaşanan köpek ...
Çalışkanlıklarıyla nam salmış karıncalar, kendilerinin 10 katı ağırlığını nasıl ...
Vet. Terapist Gökhan Durukan : ’’Birlikte yaşadığı insanlardan birini trafik kazasında ...
Ankara Adliyesi'nin bahçesinin farklı bölgelerinde inşa edilen köpek sitesi ile kedi sokağı, ...
Korona günlerinde doğadaki birçok hayvanın şehirleri ziyaret etmesi artık ...
Kediler ve köpeklerin anlaşamadığı konusunda genel bir algı vardır. Ancak çoğu zaman aynı ...
Brezilya Milli Takım sorumlusunun basın toplantısı sırasında masaya çıkan kediyi yere ...
Polonyalı bir bilim enstitüsü, ulusal 'istilacı yabancı türler' veri tabanına evcil kedileri ...
Şüphesiz ki bir kedici olmak dünyanın en güzel şeylerinden biridir. Fakat yeni bir evde ...
Japonya'da üretilen giyilebilir fan, kedi ve köpeklerin tüylerine hava üfleyerek sıcak yaz ...
Son derece zeki ve meraklı canlılar olan kedileri çok seviyoruz! Peki bazı günlük ...
Japonya'da kedilerini yaygın görülen böbrek hastalıkları nedeniyle kaybetmek istemeyen ...
Ankaralı Kedi Ressamı Serap Selçuk Atabaş: Bütün Kadınlar Kedi Ruhludur Kedilere olan ...
Sokak hayvanları kanun teklifine tepki gösteren isimlerden birisi de YRP Şanlıurfa ...
Bazı kediler diğerlerinden daha sevecen olsa da, çoğu kendi şartlarında olduğundan sevgiyi ...
Türkiye’de 1 Temmuz itibariyle kaldırılan kısıtlamalardan sonra, çok zorlu bir süreci ...
Fransızların ünlü kedisi Şartrö. Manastır Kedisi, Fransız Mavi Kedisi, Gülen Kedi olarak ...
Sarıkız isimli sarman kedi, sahibinin tarlada bulduğu yavru tavşana annelik yapıyor. Sarman ...
Nasıl yani öyle bişey var mı, olmalı mı? Bilmiyorum ama var. Var olduğunu da çok iyi ...