
Sigarayı Bırakmak İçin En Büyük Motivasyon: Evcil Hayvanlar
05.05.2023Yeni bir araştırma, insanların sigarayı bırakmalarının ardındaki en büyük ...
Patilerinde kibir, miyavında gramer, görkemli kuyruğunda ben-sevgisi eriyor. Cam mavisi gözleri ortak yazgımızı açığa çıkarmaya yönelik bir çağrı gibi. Maviş benim öznel duygularımın doyurulmasını sağlamıyor. Maviş etik bir sınama gibi. Diğer şeylerin hüzünlü sessizliğini bozup, varlıklarını açığa çıkaracakları özgürlük alanını açma sorumluluğunu yüklenmem gerektiğini anımsatıyor.
Başlık garip gelebilir. Süslü görünüyor. Bu süslü başlıklı yazıda bir körleşme deneyimini anlatacağım. Başlık, bu anlatımdan sonra uygunluğunu kendiliğinden gösterir.
Körleşme, dünyanın efendisi olmanın bedelidir. Düşünce tarihinde bu efendilik, insanın akıllı hayvan (animal rationale), metafizik hayvan (animal metaphysicum) olarak gururla ilan edilmesiyle felsefi olarak tescillendi. Bu gurur boşuna değildi. Her şeyi gerçekleştirme yetisine sahip sınırsız ve koşulsuz bir akıl, insanı en yüksek değere dönüştürmüştü. Kalan diğer şeyler ise Tanrı’nın imgesinden doğmuş olan insanın hizmetine sunulmuştu. Başka bir ifadeyle, diğer şeylerin değerinin insana sağladıkları yarar ile belirlenmesi pratiğinin metafizik savunusu hazırlanmıştı.
Artık insanın tek değer olmaması için düşünsel ve ahlaki tüm engellerin ortadan kaldırılmasının yolu açılmıştı. Öyle de oldu. Başka şeylerin değeri ve ne oldukları, sağladıkları pratik yararla tanımlanmaya başladı. Bu, kuşku duyulacak en küçük tutarsızlığı bile barındırmıyordu. Sonunda her şeyin insan için olması gerekliliği, elimizdeki tek yüce değer olarak kaldı. İnsanların kullanımına sunulan bu kaynak, zenginlik son noktasına kadar kullanılmalıydı. Daha doğrusu, sınırsız ve tükenmeyecek gibi görünüyordu. Şeyler, kullanım değeri ile ölçülen nesnelere, nesneler de bu değer bağlamında bir kullanım zincirine dönüştü. Aklın her şeyi gerçekleştirebilme gücü, her şeyi insan için dönüştürme gücü olarak algılandı. Zaten başka biçimde algılanması da söz konusu olamazdı. Geriye insan ve kullanacağı sonsuz bir kaynak algısı kaldı. Etkin ve her şeye muktedir olan insan ve karşısında ölü, sömürüye ve kullanıma hazır doğa ya da dış dünya! Ne yazık ki, öykü bununla bitmiyor. Şeylerin kullanım değerine göre tanımlanması insanın kendisine de uygulanmaya başlandı: Yaşlı, emekli, kadın, çocuk, taşralı diye sınıflandırıldı insan. Alıştığımız ve yaşamın ta kendisi sandığımız böyle bir dünya “yaşanası” bir dünya olabilir mi? Sömürdüğümüz, bitesiye kullandığımız şeyler, onlarla “birlikte” olduğumuz bir dünya yaratabilir mi? Elbette hayır! Her şeyin kullanım değeri ölçüsüyle, uzamsal olarak yakın, zamansal olarak uzak bir düzene sahip olduğu bu dünyadan; şeylerle birlikte olduğumuz, şeylerin gizemini ve ne ise o olma özgürlüğünü yitirmediği bir dünyaya nasıl uyanırız? Zor. İnsanın bu zorba efendiliğini terk edip, şeylerle birlikte olacağı ortak bir yazgıyı kabullenmesi zor görünüyor.
Maviş (süslü-bilimsel adıyla felis cattus) bu zorluğun sınırına getirdi beni. Onunla ortak bir dünyada olmadığımın farkındalığını yaşattı ve yaşatıyor bana. Her şey bir şokla başladı. Bize armağan edilen bebek yüzlü, İranlı Puşkin ve kız kardeşi Fıstık bir ay arayla öldü. Kaybetmenin acısı ağlattı. Ama neyi kaybetmenin? İnsani duygular diye genel ve donuk olarak nitelendirilen o sözde asil duyguların nesnesi olarak kopup gitti Puşkin ve Fıstık. İnsani ya da narsist duyguların oluşturduğu çevremdeki huzurlu ruh hâlimizi sarsmıştı bu kayıp. Bu ben-sevgisinin kırılması, Maviş hüzünlü bir ortamda (Vet Hospital’da) kucağıma iliştirildiğinde başladı. Bu bir yüzleşme, karşılaşmaydı. Yeni bir alan açılıyordu. Bu kolay olmadı doğal olarak. Bir şeye sahip olduğumu düşünerek birlikte olma sorumluluğunu atlayıp, “kedi” denen şeyin ne olduğu, nasıl tüketileceğini öğrenmek için internete sarıldım. Birlikte olmanın açımladığı alanı anlamak yerine, teknik-bilimsel bilginin sözde yakınlığını seçtim. Bu görkemli bilgi ile kediyi kendi mekanik evrenimdeki yerine oturtacaktım. Bu çaba kocaman bir düş kırıklığı ile bitti. Maviş bu bilgilerden fazla bir şeydi. Bu düş kırıklığı aslında daha derin bir karşıtlığı açığa çıkarıyordu. Batı kültüründe bilgi, ait olduğu süreçten soyutlanabilir, o süreçten bağımsız olarak ele alınabilir. Bilim ve teknolojinin gelişimi de buna dayanır. Ancak Amerikan yerlileri ve Doğu felsefesinde bilgi, ait olduğu sürecin içinde değerli ve anlamlıdır. Maviş birlikte olduğumuz zaman mekân aralığında ona ait olanı görmemi sağladı ve sağlamaya devam ediyor. İşler benim istencime göre yürümüyor. Ortaklaşa olmak, özgürlüğüme sınırlama getiriyor. Bu olumlu bir sınırlama tabii. Maviş, Maviş olarak kendini tanımlıyor. Bense bu sürecin başlamasının alanını tanımlıyor ve buna tanıklık ediyorum. Tanıklığıma dayalı her deneyim damlası, Maviş’in gizemini bitirmediği gibi, ortaklaşa yaşamımızın kökensel bir parçası olduğunu gösteriyor. İstencimin ve ben sevgimin böylesine kırılması, yerini “Bırak Maviş ne ise o olarak kendini göstersin”e dönüşüyor.
Fransız Ozan Francis Ponge’nin “Şeylerin Sesi” olarak İngilizceye çevrilen yapıtındaki gibi anlatmak isterim Maviş’i. Ponge, bir taş parçasını sayfalarca anlatır. O anlatımda despotik yapıdaki gramer çözülür. Özne ve yüklemden oluşan tek anlamlar, tek tanımlar, yerini tüketilemeyen bir yoruma ve tanım zenginliğine bırakır. Bir taş parçası birden bire yaşam sevincinin ve deneyiminin ayrılmaz parçası olarak açığa çıkar.
Maviş yüz yüze geldiğim sonsuzluk gibi. Geçmiş ve gelecek Maviş’in varlığında bir araya geliyor. Patilerinde kibir, miyavında gramer, görkemli kuyruğunda ben-sevgisi eriyor. Cam mavisi gözleri ortak yazgımızı açığa çıkarmaya yönelik bir çağrı gibi. Maviş benim öznel duygularımın doyurulmasını sağlamıyor. Maviş etik bir sınama gibi. Diğer şeylerin hüzünlü sessizliğini bozup, varlıklarını açığa çıkaracakları özgürlük alanını açma sorumluluğunu yüklenmem gerektiğini anımsatıyor. “Maviş güzel bir kedi” diyor görenler. Güzellik ürkünçtür. Güzel olanla karşılaşmak acı verir. Çünkü güzel olan karşısında insan, en az bencil olan duygularını açığa çıkarmaya çalışır. İnsan bencil değerlerden kurtarıldığında (acıma duygusu dâhil) başka şeylere karşı olan tutumu bir sevgi alanı yaratır. O alanda şeyler, artık kendi varlıklarının açığa çıktığı güvenli bir alana, tümüyle onların olan bir alana kavuşur. Ben, eşim ve Maviş böyle bir alanın peşindeyiz. Tabii Maviş’in katkılarını bekliyoruz. Eğer sinek avlamaya ara verirse…
Yeni bir araştırma, insanların sigarayı bırakmalarının ardındaki en büyük ...
Sağlıklı kedilerin ıslak ve nemli burunları vardır. Sebebi ise burun aynasında sümük ...
Kedinizin oyun oynamadığını ve uzun saatler uyuduğunu fark ettiniz. Elbette bu ...
Diye yazdım Facebook’a! Keşke yazmaz olaydım. Hepsi birbirinden duygu yüklü yüzlerce ...
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan, veteriner hekimlik ...
Kudüs'teki Sion Dağı'ndan çıkarılan kazı malzemelerini inceleyen arkeologlar, Abbasi ...
Kedilerin sıradan ve hepsinin aynı özelliklerde olduğunu mu düşünüyorsunuz? Hepsinin ayrı ...
Zaman zaman kedinizin bir şeylerden korktuğunu fark etmiş olabilirsiniz. Şimdi size kedilerin ...
Dünyaca ünlü Van kedilerinin koruma altında oldukları Van Kedi Villası’nın en ...
Behiç Ak; 1956 Samsun doğumlu, Yıldız Üniversitesi ve İTÜ’de mimarlık öğrenimi ...
Kediler sadece kedicileri değil, evdeki eşyaları da sıklıkla tırmalar. Tırmalama, kediler ...
Klinikte yoğun bir günün sabah saatleri. Kapıdan bir çift, ellerinde pembe çiçekli taşıma ...
İngiliz filozofun son eseri Feline Philosophy: Kediler ve Hayatın Anlamı'nı, bu zihniyet ...
Türkiye’de evcil hayvan sayısının 20 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor ve bu sayı ...
Kedicilerin zaten bildikleri bu gerçek, bilimsel bir çalışma ile de kanıtlandı. Toplumda ...
İndepent Post Gazetesi, Sussex ve Portsmouth Üniversitelerindeki araştırmacılar tarafından ...
SOKAKTAKİ CANLAR İÇİN BİR KLAVUZ Ne yazık ki tüm kediler evde yaşayan dostlarımız ...
Köpekbalıkları, güçlü çeneleri ve yırtıcı yeteneklerinden daha fazlasıdır. İşte ...
Neredeyse her Kedici’nin merak ettiği bir soru… Kediler miyavlayarak ne anlatmak ...
İngiltere'nin Kedi Katliam Planı Ortaya Çıktı İngiltere'de hükümetin, koronavirüsün ...
Boğazımda bir yumru var. Sanki büyük bir parça takılı ve nefes alacağım alanı yok ediyor. ...
Kediniz ile oyunlar oynamak, yanınıza geldiğinde beklediği sevgiyi ve ilgiyi ona vermek onları ...
1968 yılında İstanbul’da doğdu. Sırasıyla Işık Lisesi, Beşiktaş Lisesi ve Anadolu ...
Bugün 8 Ağustos Uluslararası Kedi Günü. Bizde sizler için bugün kedinizle izleyeceğiniz ...
Bir kediyle beraber yaşamak büyük bir şanstır. Evcil dostlarımızla aynı evi paylaşıyorsak ...
“Kedilere benzeyebilseydik keşke!” Sık sık böyle diyesi geliyordu, Göçmüş Kediler ...
Cat Gallery, Ukrayna'daki savaşın kötü etkilerine maruz kalan kediler için dört gün içinde ...
Bir kedinin mutlu olup olmadığını söylemek her zaman kolay değildir. Bazı kediler ...
Sokak kedisi, benim en çok sevdiğim kedi türü. Biliyorsunuz Kedici Dergisi’nin ilk yayın ...
Bilimin hızla ilerlediği şu günlerde hayvan klonlamak, artık pek çoğumuzun fark etmediği ...
Kediciler olarak, kedilerimizle geçirdiğimiz vakit bizlere onları tanıma ve anlayabilme yetisi ...
İngiltere Batı Midlands'daki bir tren istasyonunda yaşayan bir kedi o kadar popüler oldu ki ...
Evcil hayvanların zamanla sahiplerine benzediğini hepimiz duyuyoruz, fakat bunun bilimselliğe ...