YENİLER >

Kedilerde Düşme - Lale Kavalcı

Özellikle bahar ve yaz aylarında, açık bırakılan pencere ve balkon kapıları kediler için büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Doğası gereği çok meraklı ve cesur olan kediler daracık cam kenarlarında, balkon korkuluklarının üstünde korkusuzca gezinirler. Kediler yüksek katlardan asla kasıtlı ve bilinçli olarak atlamazlar, çünkü hayatta kalma içgüdüleri çok güçlüdür. Bazen bu içgüdünün önüne geçen, dikkatlerini dağıtan dış etkenler olabilir. Uçan bir kelebek, vızıldayan bir sinek ya da mola vermiş bir kuş, evimizde sakin sakin yaşayan kedinin avcılık yönünü açığa çıkarmakta gecikmez.

Kediler avlanmacı içgüdüleriyle nerede olduklarını düşünmeden avlarının üstüne, yakalama umuduyla atlarlar. Kimi zaman da dengelerini kaybedip düşebilirler.

Bazen de çiftleşmek için eş aradıkları dönemde balkondan kendilerini atabilirler.

Alçaktan düşen kediye bir şey olmaz inancı yanlıştır. Düşme yüksekliği azalan kedilerin dengelerini sağlamak ve vücutlarını toplamak için ihtiyaç duydukları süre azalır ve kısa mesafeden düşme, kedilerin dengelerini sağlayamadan yere çakılmalarına sebep olur. Bu nedenle alçaktan düşme daha tehlikelidir.

Kedinin çok fazla gelişmiş iç kulağı, ona havadayken bile dengesini kurmada yardımcı olur. Bu denge hissi kediye, tepetaklak düşerken havada hızla kendini düzeltme ve yere dört ayağının üzerine inmesini emreder.

Dönme refleksleri kedilerde 3-4 haftalıkken gelişir ve 2 aylık bir kedi dört ayak üstüne düşer hale gelir.

Sırtüstü düşen bir kedi önce bacaklarını kendisine, kuyruğunu da bacaklarının arasına çeker. Başını yere bakacak şekilde döndürür. Belirli bir noktada tam tersini yaparak bacaklarını ve kurduğunu açar ve vücudu tam ters yöne, yani yere doğru döner. Böylece paraşüt etkisi yaratarak, hızını da frenler ve inişin yumuşak olmasını sağlar.

Kediler dört ayakların üzerine düştüklerinde çarpma şiddeti dörde bölünür ve tek ayağa düşen kuvvet azalır. Aynı zamanda arka bacaklardaki kas ve eklemler de çarpma şiddetini dağıtmaya uygun anatomik yapıdadır.

Yapılan deney ve gözlemlerde bir kedinini alçak bir yerden düşmesinin yüksek bir yerden düşmesine göre daha fazla hasar yaratabileceği tespit edilmiştir. Örneğin; 32 katlı (100m) bir binanın tepesinden düşen bir kediye bir şey olmazken, 7 katlı, 3 katlı v.s binadan düşen kedilerde ciddi sakatlıklar, hatta ölüm vakaları görülmüştür. Bilim insanları bunu, ‘limit hız’ ile açıklıyorlar. Havadan yere düşen cisimler önce gittikçe artan bir hızla yere yaklaşırlar. Sonra kütlelerine bağlı olarak belirli bir mesafede hızdaki bu artış durur ve ‘limit hız’ denilen sabit bir hızla yere düşmeye devam ederler. ‘Limit hız’ olmasaydı ve isimler gittikçe artan bir hızla düşmeye devam tselerdi yağmur damlaları kafamıza kurşun gibi düşebilirdi. Bu teoriye göre, yüksekten düşen kediler yaklaşık 100 km hıza gelince ‘limit hıza’ ulaşır ve artık hep aynı hızda düşerler; stresi atlatıp kendilerine gelir ve gevşerler. Bahsettiğimiz dönme hareketini yaptıktan sonra tüm vücutlarını paraşüt gibi kullanarak yaralanma olasılığını en aza indirerek yere inerler.

Ancak her düşüş yarasız beresiz bir şekilde atlatılır diye bir şey yok. Kedinizin yaşı, kilosu, çevikliği ve düştüğü zemin de en az yükseklik kadar önem taşır. Kediniz şanslı ise bir şey olmaz. Değilse ciddi kırıklar, diyafram yırtığı, iç kanama, omurilik hasarı, felç ve ani ölüm görülebilir.

Yapılması gereken, balkon ve pencerelerde kedinin düşmesine izin vermeyecek şekilde önlemlerin alınmasıdır. Bu önlemler pencerelere tel veya sineklik takılması, kediniz güneşlenmek için balkona çıktığında yalnız bırakılmaması olabilir.

Siz siz olun, kedilerin hep dört ayak üstüne düştüğüne inanıp balkon kapınızı ve pencerelerinizi açık bırakmayın; çok üzücü sonuçlarla karşılaşabilirsiniz.